| Bazılarımız onun için endişelenmeye başladık ama çok büyük baskı altında. | Open Subtitles | بعضنا بدأ يقلق حيال أفعالهُ،ولكنهُ يعمل تحت ضغط كبير. |
| Bay Papazian, büyük baskı altında. | Open Subtitles | إنه تحت ضغط كبير من المعاناه الشديدة |
| Brown, büyük baskı altında olduğunuzu anlıyorum. Hayır. | Open Subtitles | سيده براون أنا أفهم انك تحت ضغط كبير |
| - Genç Bly büyük baskı altında! | Open Subtitles | الكثير من الضغط على بلاي الصغير |
| Playoff umutları bu maça bağlı. Johnny Phoenix büyük baskı altında. | Open Subtitles | الـ(بلاى أوف) يتمنون أن يتوقف اللعب على هذا الملعب (الكثير من الضغط على (جونى فينيكس |
| Çocuklar, anneniz büyük baskı altında. | Open Subtitles | يا أطفال ، أمّكم تحت ضغط كبير |
| Rachel, büyük baskı altında olduğunu biliyorum ama benimle okuldan sonra Between the Sheets'e gel lütfen. | Open Subtitles | (رايتشل)، أعلم أنكِ تحت ضغط كبير لكن أحتاجكِ للقدوم معي إلى متجر (بين الأوراق) بعد المدرسة. |
| Abby büyük baskı altında. | Open Subtitles | أجل, (أبي) تعمل تحت ضغط كبير |