| Onlar herkes hakkında endişeli büyük kötü olabilir. | Open Subtitles | قد يكونوا هذا الشيء الكبير السيء الذي يقلق منه الجميع |
| Biliyorsun, büyük kötü bir kurt olsam yapabilecek bir şeyin olmazdı. | Open Subtitles | ـ تعرفين ؟ إذا أنا كنت الذئب الكبير السيء لا يوجد ما تستطيعين عمله تجاه ذلك |
| Sonra büyük kötü kurt şehre geldi... üfledi... püfledi... | Open Subtitles | ثمّ جاء الذئب السيئ الكبير ... إلى البلدة وتصرف بسخف وتصرف بسخف |
| büyük kötü Antoine güzel bir günü mahvetti! | Open Subtitles | "أنطوان" الولد السيئ الكبير الذي أفسد كل هذا النهار الجميل! |
| O "büyük kötü"ydü, Dawn. Geleceğini bildiğimiz şey. | Open Subtitles | إنه الشرير الكبير الذي كنَّا نعلم بأنه قادم |
| Bu sabah hangi büyük kötü durumla uğraşıyoruz? | Open Subtitles | ما الذي حدث لكي تعاملونني هكذا في هذا الصباح؟ |
| büyük kötü Sportelli seni korkuttu mu, McGee? "Önce power, sonra reset'e bas." | Open Subtitles | هل اخافك (سبورتالى) الكبير السئ , (ماكغي)؟ "اضعط تشغيل ثم اعادة ضبط" |
| Yoksa Daniel Pierce büyük kötü şirketin aslında düşman olmadığını mı söylüyor? | Open Subtitles | هل (دانيال بيرس) يقول بأنّ الشركات العملاقة السيئة ليست بالعدو ؟ |
| Şimdi büyük kötü adamla yalnızsın. | Open Subtitles | من قبل نفسك. الآن أنت وحدك مع boogieman سيئة كبيرة. |
| büyük kötü Kurt büyükannenin evini yerle bir etmiş ve Altın Bukleli Kız'ı yemiş, bir de yulaf ezmesiyle ilgili bir şey varmış. | Open Subtitles | الذئب الكبير السيء نفخ على بيت الجدة وأكل الدبة |
| büyük kötü erkek kardeş ile bir yere gitmek istediğinden emin değilsin. Hayır, ondan değil. | Open Subtitles | لست واثقة إذا كان يجدر بك الذهاب لأي مكان مع الأخ الكبير السيء |
| Her şeyi mahvetmesi için büyük kötü kurda ihtiyacı yok. | Open Subtitles | وليست بحاجة إلى الذئب الكبير السيء ليفسد عليها |
| büyük kötü kurt. | Open Subtitles | الذئب السيئ الكبير. [ضحك خافت] |
| Ee, büyük kötü dünyada işler nasıl gidiyor bakalım? | Open Subtitles | كيف حال عالمك السيئ الكبير ؟ |
| Okuduğum hikâyelerde küçük kahraman büyük kötü adamı hep yenerdi. | Open Subtitles | البطل الصغير الذي يهزم دائماً الشرير الكبير |
| Ve sonra da büyük kötü kurt. | Open Subtitles | و كذلك الذّئب الشرير الكبير |
| büyük kötü kurt. | Open Subtitles | الذئب الشرير الكبير |
| Bu sabah hangi büyük kötü durumla uğraşıyoruz? | Open Subtitles | ما الذي حدث لكي تعاملونني هكذا في هذا الصباح؟ |
| Bu büyük, kötü ayı için ışıklar söndü | Open Subtitles | أطفأ ضوء الدب الكبير السئ. |
| Yoksa Daniel Pierce büyük kötü şirketin aslında düşman olmadığını mı söylüyor? | Open Subtitles | هل (دانيال بيرس) يقول بأنّ الشركات العملاقة السيئة ليست بالعدو ؟ |
| - Söylerim. Ben bir büyük kötü köpekbalığıyım. | Open Subtitles | أنا سمكة قرش سيئة كبيرة والأسماك. |
| büyük kötü kedicik kalakaldı. | Open Subtitles | أوه سنترك النمر الكبير الشرير خلفنا |