| Annesinin, büyükannemi merdivenlerden ittirdiğini örtbas etmek için yalan söyledi. | Open Subtitles | قامت بالكذب للتغطية على أن أمها دفعت جدتي على السلالم |
| Yeniden büyük büyükannemi ve komşularını düşünüyorum, vermek zorunda oldukları o imkânsız seçimleri ve bunun tüm toplum üzerinde yaptığı etkiyi. | TED | أتذكر جدتي الكبرى وجيرانها، والخيارات المستحيلة التي واجهتهم وأثرها على مجتمعنا. |
| büyükannemi hatırlıyorum ve fark ettim ki bütün yaratıcı içgüdüm aslında çocukluk hatıralarımdan kaynaklı ve büyükannemin derisi üstündeki sanatta. | TED | وأتذكر جدتي، وأدركت ان أغلب حدسي الإبداعي كان أساسه ذكرياتي وأنا طفل والفن على جلد جدتي. |
| büyükannemi düşündüğümde, ona göre tabii ki bütün torunları özeldi. | TED | عندما فكرت بجدتي ، بالطبع كانت تعتقد بأن جميع أحفادها مميزون. |
| Yukarı çıkıp büyükannemi uyandırmalıyız. Onun için çok endişeleniyorum. | Open Subtitles | يجب أن أصعد الدور الثانى لأوقظ جدتى أنا قلق جداً عليها |
| Çok bir şey gibi durmayabilir ama büyükannemi görmek istediğim zaman gideceğim bir yerin olmasını seviyorum. | Open Subtitles | ربما لايبدو شيئاً كبير، لكن أودّ الحظي بمكان أقصده عندما أريد رؤية جدّتي |
| Giuliana evde. büyükannemi yatağına yatıracak. | Open Subtitles | .جوليانا في المنزل .يمكنها أن تأخذ جدتي لسريرها |
| büyükannemi hâlâ havaalanında yakalayabilme şansımız var mı? | Open Subtitles | أتعتقد أننا نستطيع إحضار جدتي من المطار ؟ |
| - büyükannemi ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun, ve iyi bir fikir. | Open Subtitles | تعرف بإني أحب جدتي كثيراً وإنها كانت فكرة جيدة |
| büyükannemi görmüştüm tabi, o fazla birşey değildi. | Open Subtitles | رأيت جدتي بالتأكيد لكني لا أعتقد أنها تحسب |
| büyükannemi görmüştüm tabi, o fazla birşey değildi. | Open Subtitles | رأيت جدتي بالتأكيد لكني لا أعتقد أنها تحسب |
| İşte ben bunu yaparken... su damlalarının buğusu içinden büyükannemi görebiliyordum. | Open Subtitles | وكنت أفعل ذلك وخلال الضباب رأيت وجه جدتي |
| Babam, amcamın dönmesini ve... büyükannemi şehire götürmesini bekliyor. | Open Subtitles | كان أبي ينتظر عودة عمي ليأخذ جدتي الى المدينة |
| büyükannemi gördüm. Huzurevinden nasıl gelmiş? | Open Subtitles | لقدر رأيت جدتي توا عند النافذة كيف وصلت إلى هنا من بيت التمريض ؟ |
| büyükannemi oteline kadar sağ salim ulaştırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | وشكرا لوضع جدتي في سيارة أجرة للوصول إلى الفندق. |
| büyükannemi bakımevine yatıracaklardı. | Open Subtitles | ..والداي كانا يريدان .. ان ينقلا جدتي إلى المستشفى |
| Ben bir fırıncıyım. büyükannemi yemek yaparken çok gördüm. | Open Subtitles | أجيد الخبز ، لكنني شاهدت جدتي تطبخ ملايين المرات |
| Hayatım boyunca büyükannemi terk ettiğini sandım. | Open Subtitles | لقد ظننته ميتا طوال حياتي في حياة جدتي وهو لا يزال بخير الى الآن |
| Annem, büyükannemi aramaya gitti, babam da kafeteryaya gitti. | Open Subtitles | , أمي ذهبت للاتصال بجدتي و أبي ذهب إلى المطعم |
| Carmel yakınında oturan büyükannemi ziyaret edecektim ama yer kalmamış. | Open Subtitles | من المفترض ان اذهب وازور جدتى بالقرب من كارميل ولكننى فوت حجز الرحلة |
| Ne kadar istekli olduğunu görebiliyordum ve büyükannemi üzmek itemedim ama bunu onun yaptığı şekilde sevmiyorum. | Open Subtitles | كنتُ أرى كم كانت جائعة ولم أكن أرغب في تخييب آمال جدّتي لكني أحب طريقة فعلها ذلك |
| Önce Missouri'ye gidip büyükannemi alacağız. | Open Subtitles | حَسناً، أولاً نحن ذاهِبونَ إلى ميسوري لإلتِقاط جدتِي. |
| Ve büyükannemi öldürdüm çünkü o özel hayatıma saygısı olmayan pasif-agresif orospunun biriydi. | Open Subtitles | وأنا قَتلتُ جدتَي لأنها كلبة سلبية عدوانية كانت لا تحترمُ سريتَي. |
| Bana büyükannemi hatırlattı. | Open Subtitles | وتذكرنى انا بجدتى. |