| Kendi çocuğumu büyütürken tecrübe kazandım, o da böyle yerinde durmuyordu. | Open Subtitles | لدى القليل من الخبره تربية الروح على قدم المساواة واحده من مهاراتى. |
| Ama sen de istersen, kızımızı büyütürken yanımda olmanı istiyorum. | Open Subtitles | ولكن لو أردت فأنا أريدك أن تكون بجانبي لتساعدني على تربية هذه الطفلة |
| Seni sevdiğimi söylüyorum ve eğer sen de istersen kızımızı büyütürken yanımda olmanı istiyorum. | Open Subtitles | قلت بأنّني أحبّك، وإذا أردت أريدك أن تكون بجانبي وتساعدني على تربية ابنتنا |
| Beni büyütürken, birbirimize çok yakındık değil mi? | Open Subtitles | كنا قريبين من بعضنا البعض وأنت تقوم بتربيتي |
| Beni bu kadar zaman büyütürken benim sadece asabi olduğumu fark etmemişim. | Open Subtitles | ... لم أدرك حتى أنكِ قمتي بتربيتي كل هذا الوقت و كنت أغضب فقط طوال الوقت |
| Çocuklarımızı büyütürken yardımcı olmamız. | Open Subtitles | نساعد بعضنا البعض في تربية أولادنا, |
| Hem şirketi yürütüp hem de oğlumu büyütürken kayıta konsantre olmak zor ve-- | Open Subtitles | إنهُ لمن الصعب التركيز في التسجيل... في حين إدارة المكان و تربية إبني، و... |
| Çocuğunuzu büyütürken nasıl bir avantajınız vardı? | Open Subtitles | ماالمزايا التي تملكونها في تربية طفلكم؟ |
| Annem beni tek büyütürken ne hissettin? | Open Subtitles | كيف شعرت حيال تربية أمي لي لوحدها؟ |
| Annem beni tek büyütürken ne hissettin? | Open Subtitles | كيف شعرت حيال تربية أمي لي لوحدها؟ |
| Üç çocuğu büyütürken bir işi yönetmek zor şeydi tabii ama She-E-O olma fırsatı ortaya çıkınca tek bir şey düşündüm. | Open Subtitles | أعني، بالتأكيد، كانت صعبة تربية ثلاثة أطفال وإدارة الأعمال ولكن عندما جاءت الفرصة قالت-E-O ولكن انشأت |