| Biraz makyaj malzemesi, Büyütecek birşey değil. | Open Subtitles | والقليل من مستحضرات الزينة ليس بالأمر الجلل |
| Hayâli bir arkadaşı var. Büyütecek bir şey yok. | Open Subtitles | لديه صديق تخيلي إنه ليس بالأمر الجلل |
| Büyütecek bir şey yok. | Open Subtitles | أنه ليس ذلك الأمر الجلل |
| Madem o kadar Büyütecek bir şey yok, arkanızdan koşup geldiğimde neden bu herif bana deli gibi bağırıp bagaja tıktı? | Open Subtitles | ليس بالأمر الهام , لماذا عندما تتبعتكم هو صرخ في وجهي ووضعني داخل الصندوق الخلفي |
| Uyuşturucuyu bırakmış yalnız bir anne asgari ücretle bebek mi Büyütecek? | Open Subtitles | أم عزباء حديثة متخلية عن الشرب قريباً تربي طفلهتا وحيدة براتب متدني؟ |
| Büyütecek bir durum yok. | Open Subtitles | ونحن نقضي وقتاً ممتعاً سوياً ..ليس الأمر جللاً |
| Bebeği Büyütecek bir babası olmayacağını düşünüyor. | Open Subtitles | وتعتقد أنه لن يوجد أب للطفلة لكي يربيها |
| - O zaman bu kadar Büyütecek ne var? | Open Subtitles | حسنٌ، ما الأمرُ الجلل إذن؟ |
| O zaman "Ruby eskiye döndü." yaz gitsin. Büyütecek bir şey yok. | Open Subtitles | " إذا، أكتب " (روبي) عادت لطبيعتها إنه ليس بالأمر الجلل |
| O zaman "Ruby eskiye döndü." yaz gitsin. Büyütecek bir şey yok. | Open Subtitles | " إذا، أكتب " (روبي) عادت لطبيعتها إنه ليس بالأمر الجلل |
| Büyütecek bir durum görmüyorum. | Open Subtitles | لا أرَ ما الأمر الجلل. |
| Bunda Büyütecek ne var? | Open Subtitles | ما الأمر الجلل في ذلك؟ |
| Büyütecek ne var? | Open Subtitles | فما الخطب الجلل ؟ |
| Bu kadar Büyütecek ne var? | Open Subtitles | مـا الأمـر الجلل ؟ |
| Büyütecek bir şey yokmuş gibi davranmak mı? | Open Subtitles | ليس بالأمر الجلل. نقل (بورديك) إلى (ثانوية ساوث يونيون) |
| Zaten 94 yaşındaydı Büyütecek bir şey yok. Üzülme artık daha iyi bir yerde. | Open Subtitles | كان عمره أربعة وتسعون ، ليس بالأمر الهام حسناً ، إنه في مكان أفضل الآن |
| Sorun değil. Büyütecek bir şey yok. | Open Subtitles | لا عليك ليس بالأمر الهام |
| Evet, elbette. Büyütecek bir durum yok. | Open Subtitles | طبعاً، ليس بالأمر الهام. |
| Nadia bebeğini senin dairende mi Büyütecek? | Open Subtitles | حسنا هل ناديا سوف تربي طفلتها في شقتك ؟ |
| - Stevie'yi Büyütecek miyim? | Open Subtitles | تربي (ستيفي) ؟ لا أعلم |
| Büyütecek bir şey değil. | Open Subtitles | كان لصيفٍ واحد، ليس أمراً جللاً. |
| Bebeği Büyütecek bir babası olmayacağını düşünüyor. | Open Subtitles | وتعتقد أنه لن يوجد أب للطفلة لكي يربيها |