"bırakmayacaklar" - Traduction Turc en Arabe

    • يستسلموا
        
    • يتركوا
        
    • يتركوك
        
    • يتركونا
        
    • يتركوننا
        
    • يتركوني
        
    • يتوقفوا عن
        
    • يتركونني
        
    • لن يكفوا
        
    • لن يتوقّفوا عن
        
    • لن يدعوك
        
    • سيتركوك
        
    Bu zebaniler hepsi ölmeden peşlerini bırakmayacaklar. Open Subtitles هؤلاء الوحوش لن يستسلموا حتى يصبح الجميع ميتا
    Ele geçirmeden de Amanda'yı bırakmayacaklar. Open Subtitles ولن يتركوا اماندا تذهب دون ان يحصلوا عليها
    Beni asla bırakmayacaklar. Seni de bırakmayacaklar. Open Subtitles انهم لن يتركوني أذهب انهم لن يتركوك تذهب ..
    Bu hiç durmayacak. Bizi asla rahat bırakmayacaklar, değil mi? Open Subtitles هذا لن يتوقف، لن يتركونا وحدنا أبدًا، صحيح؟
    Konuşmak istiyoruz. Seni alıncaya kadar bizi bırakmayacaklar. Open Subtitles نريد أن نتكلم معك.الكلمة هي إنهم لن يتركوننا نخرج من هنا حتى يحصلوا عليك
    Ben onları zorlayana kadar rol yapmayı bırakmayacaklar. Open Subtitles لن يتوقفوا عن التمثيل حتى اجبرهم على ذلك
    Ve bu iblisler... feromon saldıkça peşimi bırakmayacaklar. Open Subtitles و هؤلاء الشبان لن يتركونني و شأني مع كل تلك الفيرمونات التي تنبعث مني
    Ama belli ki peşini bırakmayacaklar. Open Subtitles لكن من الواضح أنهم لن يستسلموا
    - Onlar bunu bırakmayacaklar. Open Subtitles . لن يستسلموا فحسب
    Şimdi de açtıkları çukurlarla cesetleri yok edip kanıt bırakmayacaklar. Open Subtitles الان يحفرون ويعبثون بالجثث لكى لا يتركوا اى دليل
    Kuzeyliler Iona'da tek kişiyi sağ bırakmadı Kells'de de bırakmayacaklar. Open Subtitles رجال الشمال لم يتركوا أى شخص "فى "آيونا" وكذلك سيفعلوا فى "كلس
    Seni karanlığa çekmek isteyen kötü ruhlar ve yalanlarına inanmadığını onlara göstermedikçe seni rahat bırakmayacaklar. Open Subtitles ارواح شريرة تحاول سحبك الي الظلام. وهم لن يتركوك مالم تريهم بأنك لا تؤمن في هذه الاكاذيب.
    Hiçbir şey söylemezsen seni yalnız bırakmayacaklar. Open Subtitles إن لم تقل شيء، فإنهم لن يتركوك و شأنك.
    Hükümet bu göreve onay vermedi ama bizi düşman topraklarında bırakmayacaklar. Open Subtitles الحكومة لم توافق على المهمة .. و الآن بما أننا إنتهينا لن يتركونا في منطقة عدائية
    Hükümet bu göreve onay vermedi ama bizi düşman topraklarında bırakmayacaklar. Open Subtitles الحكومة لم توافق على المهمة .. و الآن بما أننا إنتهينا لن يتركونا في منطقة عدائية
    Albay, lütfen. Bizim kadar siz de biliyorsunuz ki, bizi asla yalnız bırakmayacaklar. Open Subtitles أرجوك أيها الكولونيل، تعرف مثلي تمامًا أنهم لن يتركوننا وشأننا
    Bizi asla bırakmayacaklar. Bizi asla bırakmayacaklar çünkü onları biz yaptık. Open Subtitles ولن يتركوننا أبداً، لأننا ولدناهم
    Onlara söyledim ve beni rahat bırakmayacaklar. Open Subtitles لقد أخبرتهم ولن يتركوني بمفردي
    "Onlarla gidene kadar ve onlara cevap verene kadar beni bırakmayacaklar" Open Subtitles "لنْ يتركوني حتى أذهب معهم" "و أستجيب لهم"
    Bizi aramayı asla bırakmayacaklar, değil mi? Open Subtitles لن يتوقفوا عن البحث عنّا , أليس كذلك؟
    Beni rahat bırakmayacaklar. Open Subtitles لن يتركونني وشأني
    Bunu yaparsan senden korkmayı asla bırakmayacaklar. Open Subtitles ان فعلت ذلك , لن يكفوا عن الخوف منك أبداً
    Porno izlemeyi... bırakmayacaklar. Open Subtitles لن يتوقّفوا عن مشاهدة . . الدعارة.
    Olan bitenin peşini asla bırakmayacaklar. Open Subtitles إنهم لن يدعوك تمضي مهما حصل أبدا أبدا
    Seni hiç bırakmayacaklar sandık. Ben de. Open Subtitles الليلة لم نعتقد انهم سيتركوك سريعاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus