| Bu yüzden senin bağışıklığın var. Çünkü bu zaten senin bir parçan. | Open Subtitles | ولهذا أنت محصن من هذا المرض, لأنها جزء منك |
| Baba, bağışıklığın olduğunu söyle. | Open Subtitles | أبي .. هل أنت محصن ضد هذا المرض؟ |
| NZT'in yan etkilerine bağışıklığın olduğunu biliyorum ve bunun seni kendinin bir nedenle farklı olduğunu düşünmene sebep olduğunu biliyorum , ama değilsin. | Open Subtitles | اعرف بان لديك مناعة ضد تاثيرات ان زي تي و اعلم ان هذا يجعلك تفكر بانك مختلف بطرقة ما و لكنك لست مضاد |
| Eğer bağışıklığın olduğunu anlarlarsa, seni öldürürler. | Open Subtitles | لو إكتشفوا أن لديك مناعة, سوف يعدمونك |
| Testosterona karşı bağışıklığın olduğu için testislerin aşağıya inmedi. | Open Subtitles | لم تنزل خصيتاك أبداً لأنك منيعة ضد التستوستيرون |
| Gaza karşı bağışıklığın mı var? | Open Subtitles | هل أنت منيعة لهذا الغاز إذاً ؟ |
| Çok ama çok kötü şeylere bile bağışıklığın olsa da beynin kapasitesinden fazla çalışıyordu. | Open Subtitles | حتى لو كنت حصينًا ضد الآثار الضارة للغاية، فعقلك لا يزال يعمل طوال الوقت |
| Oh, pekâlâ, senin bir çeşit doğal bir bağışıklığın olabilir. | Open Subtitles | حسنا من المحتمل أن لديك نوع من المناعة الطبيعية |
| Ne olduklarını bilmek istiyorsun çünkü bir şekilde benim içimdeki şeye bağışıklığın yok. | Open Subtitles | تريدين ان تعرفي ماهيتهم لأنه، لسبب ما انت لست محصنة ضد ما في داخلي |
| Senin Ginger'a karşı bağışıklığın yok Nathan. | Open Subtitles | . ولكنك لست محصن من " جينجير " , ناثين |
| Buna da bağışıklığın var mı? | Open Subtitles | هل انت محصن من هذا ؟ |
| - Dur, bekle! - Eğer bağışıklığın olduğunu anlarlarsa, seni öldürürler. | Open Subtitles | إنتظر تعال - لو عرفوا أن لديك مناعة سيقتلوك - |
| Hayır canım. Boğulmaya karşı bağışıklığın var. | Open Subtitles | لا عزيزتي ، لديكِ مناعة ضد الغرق |
| Ama palavraya bağışıklığın yok. | Open Subtitles | ولكن لستِ منيعة من التبجح |
| Hastalıklara karşı bağışıklığın mevcut. | Open Subtitles | أنت منيعة ضد الأمراض |
| Çok ama çok kötü şeylere bile bağışıklığın olsa da beynin kapasitesinden fazla çalışıyordu. | Open Subtitles | حتى لو كنت حصينًا ضد الآثار الضارة للغاية، فعقلك لا يزال يعمل طوال الوقت |
| Bu durum, bağışıklığın yeniden yapılanmasını masadan kaldırır. | Open Subtitles | هذا يستبعد إعادة تشكيل المناعة |
| Bu durum, bağışıklığın yeniden yapılanmasını masadan kaldırır. | Open Subtitles | هذا يستبعد إعادة تشكيل المناعة |
| İlk olarak, senin sorunlara karşı bağışıklığın yok mu? | Open Subtitles | قبل كل شيء الست محصنة من الاضطرابات ؟ |
| - Ona karşı bağışıklığın mı var? | Open Subtitles | -هل أنت محصنة ضده؟ |