| bağış toplama etkinliğine onu davet etmen hiç mantıklı değil | Open Subtitles | ليس منطقياً بالنسبة لي قيامكِ بدعوتـه إلى حفل جمع التبرعات |
| Hem zaten yeni Knick için bağış toplama balosunu organize etmeye karar verdim. | Open Subtitles | إلى جانب أنني قررت أنني سأساعد في حملة جمع التبرعات لصالح المُستشفى الجديدة |
| bağış toplama minibüsümüz birazdan evine gidecek. | Open Subtitles | ستصل شاحنة جمع التبرعات إلى منزله خلال لحظات |
| Tanrı'nın Sihirli Çemberi Kilisesi'nin kadınlar koluyla birlikte ben de önümüzdeki bağış toplama etkinliğine yardım etmeye gönüllü oldum. | Open Subtitles | دائرة الإله السحريّة هو مساعدة المرأة في كنيستنا وأنا تطوعت بأن أنظم حملتهم القادمة لجمع التبرعات |
| "Açık Kapılar" merkezinin ikinci yıllık bağış toplama gecesine hoşgeldiniz. | Open Subtitles | و أهلاً بكم في الحفل السنوي الثاني لجمع التبرعات للأبواب المفتوحة |
| Ezra beni RGOKM için bağış toplama işlerinin başına geçirdi. | Open Subtitles | لقد عينني عيزرا مسؤولة عن جمع الأموال من أجل المشروع. |
| bağış toplama etkinlikleriydi. Düzinelerce insanla konuştum. | Open Subtitles | هذه كانت حفلات جمع تبرعات تحدثت إلى العشرات من الأشخاص. |
| Presbyterian Hastanesi'ndeki bağış toplama etkinliğindeymişim. | Open Subtitles | كنت في حفلة جمع تبرّع في مستشفى بريسبيترين. |
| Tanrı'nın Sihirli Çemberi'nin bağış toplama günü en son ne zaman bu kadar tanrısaldı hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر آخر مرة كانت جمع التبرعات للدائرة السحرية للإله رائعة |
| -Yıllık bağış toplama toplantımıza bilet. Misafirim olun. | Open Subtitles | خذ هذا إلى حفلة جمع التبرعات أحبّك ان تكون ضيفي |
| Ben bi ... Barack Obama için bağış toplama gecesine davetliydim, başkan olması için para topluyodu. | Open Subtitles | لقد كنت مدعوا او انى قادر الى الذهاب لحفل جمع التبرعات |
| Adamım, şu bağış toplama şeyine gitmem gerekiyor yoksa Lorraine beni öldürür | Open Subtitles | علّي الذهاب إلى حفلة جمع التبرعات وإلا قتلتني زوجتك |
| Maalesef bağış toplama işimle ilgilenmem gerekiyor. | Open Subtitles | أظن أن علي العودة إلى العمل على حملة جمع التبرعات |
| Kostümlerini giyip semt devriyesi yaparlar. Toplum hizmeti yaparlar. Bazen de bağış toplama işleri. | Open Subtitles | يرتدون الزي الرسمي و يقومون بحماية الجوار، و خدمة المجتمع، و أحياناً حتى جمع التبرعات. |
| Bizim kızlara bakıyorum taliplilerinden, bağış toplama balosu için davetiye alıyorlar. | Open Subtitles | لقد كُنت أشاهد بعض من الفتيات الأخريات وهُن يحصلن على دعوات لحضور حفل جمع التبرعات من مُتقدميهم للزواج |
| İlk bağış toplama etkinliğini 23'ünde okulda yapacağız. | Open Subtitles | لدينا عقد لجمع التبرعات يوم ثلاثة وعشرون في المدرسة |
| Lütfen, korku ve yanlış bilgiden menfaat sağlayan ve saldırgan bir strateji üzerine kurulu basına sızmış bağış toplama sunumunuzu hepimiz gördük. | Open Subtitles | جميعاً شاهدنا ذلك العرض لجمع التبرعات الذي أشار إلى استراتيجية عدوانية مبنية على الاستفادة من الخوف والتضليل |
| Hastane için bağış toplama etkinliği, Charlotte. | Open Subtitles | انها حملة لجمع التبرعات للمستشفى ، شارلوت |
| Bunu bir bağış toplama kampanyasına çevirebiliriz. | Open Subtitles | لذا يمكن تحويل الأمر إلى تجمع لجمع التبرعات. |
| Sam Vigoda'ya bağış toplama komitemin başkanlığını verebilirim. | Open Subtitles | أنا أُرشح سام فيكودا ليكون رئيس جمع الأموال في لجنتي. |
| Geçen gün bir açılışa katılacaktım Delta Phis için bağış toplama etkinliğine, bilirsin işte? | Open Subtitles | كنت سأغادر في ذلك اليوم حفل جمع تبرعات لصالح أخويّة (دلتا فيس) أتعرف ؟ لكني سحبت نفسي إلى الإجتماع لأظهر نفسي |
| Presbyterian Hastanesi'ndeki bağış toplama etkinliğindeymişim. | Open Subtitles | كنت في حفلة جمع تبرّع في مستشفى بريسبيترين. |
| Bence bağış toplama çalışmanız son derece başarılı olacak, efendim. | Open Subtitles | أعتقد أن حفل جميع التبرعات سيكون ناجحا سيدي |