| O değerli kadın... 1955'de, 4 Temmuz Bağımsızlık Günü'nde hayata veda etti. | Open Subtitles | سيدة كريمة .. وافتها المنية يوم 4 يوليو يوم الاستقلال ، عام 1955 |
| Bağımsızlık Günü falan olmalı. Serseri bir kurşun yedi. | Open Subtitles | إنه يوم الاستقلال ، أو شيء كهذا الطفل حصل على واحدة غير ثابته |
| Şimdi hep birlikte, bu Bağımsızlık Günü'nde özgürlüğümüzü sağlamak adına çarpışan tüm bu insanlara teşekkürlerimizi sunalım. | Open Subtitles | في يوم الاستقلال هذا، دعونا نقدم امتنانا لكل الرجال والنساء الذين ضحوا لتأمين حريتنا |
| Bugün ne olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Bağımsızlık Günü. | Open Subtitles | تعلمون جميعا في أي يوم نحن إنه يوم الإستقلال |
| - Ben, Cumhuriyet günü Bağımsızlık Günü, Mutlu Doğum Günü duydum... | Open Subtitles | . اجل لقد سمعت عن عيد الجمهورية عيد الاستقلال . |
| 15 Ağustos'ta, Bağımsızlık Günü'nde, hepimiz bir yemin ettik. | Open Subtitles | في الخامس عشر من أغسطس، عيد الإستقلال لقد أقسمنا جميعاً. |
| Bugün Bağımsızlık Günü bu yüzden de sizden bir kaç kişiyi azat etmek istiyorum. | Open Subtitles | اليوم هو يوم الاستقلال لذا أريد إطلاق سراح القليل منكم |
| Şehirde gezen ana geminin Bağımsızlık Günü ilanı var bir de. | Open Subtitles | نعم، حسنا، ناهيكم عن يوم الاستقلال الذي يحدث بالخارج والسفينة الام تحلق اعلى المدينه |
| O değerli kadın... 1955'de, 4 Temmuz Bağımsızlık Günü'nde hayata veda etti. | Open Subtitles | سيدة كريمة... وافتها المنية يوم 4 يوليو ، يوم الاستقلال ، عام 1955. |
| - Bak... Jerome. - Bugün Bağımsızlık Günü. | Open Subtitles | انه يوم الاستقلال - عليك ان تحسن تصرفك - |
| Aslında, bu "Bağımsızlık Günü"nden bir sahneydi. | Open Subtitles | في الواقع, كان ذلك مشهد ..."من فيلم "يوم الاستقلال |
| Bugün Bağımsızlık Günü. | Open Subtitles | اليوم هو يوم الاستقلال. |
| Hapishanede Bağımsızlık Günü kutlamalarında Azad adlı bir mahkum bağımsızlık adına, serbest bırakılacakken bakanı tokatladı. | Open Subtitles | خلال احتفالات يوم الاستقلال في السجن.. نزيل يدعى (آزاد استنتج). لا يعرف معنى الحرية لهذا صفع وزيراً. |
| Phillip onu önceden gördüğünde ısrar ediyordu: 1989 Bağımsızlık Günü. | Open Subtitles | ما زال فيليب مصر بأنه قد رآها قبل ذلك: في يوم الإستقلال 1989 |
| Bugün Bağımsızlık Günü. Motosiklet çeteleri ortalığı kasıp kavuruyor. | Open Subtitles | إنّه يوم الإستقلال عصابات راكبي الدراجات تَعبث. |
| Filipinler'in Bağımsızlık Günü kutlamaları da aynı güne denk geliyor. | Open Subtitles | وتزامن ذلك مع إحتفالات يوم الإستقلال السنوي في الفلبين. |
| Yarın Bağımsızlık Günü. | Open Subtitles | الرابع من يوليو غدأ *عطلة عيد الاستقلال في أمريكا* |
| Havai fişekler. Bağımsızlık Günü. | Open Subtitles | ألعاب نارية , عيد الاستقلال |
| Monaco'nun Bağımsızlık Günü. | Open Subtitles | عيد الاستقلال في موناكو |
| Bağımsızlık Günü kutlamalarını kaçırma ihitimali de olsa onu görmemek için Şehir Kulübü'ne gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أسامحها و لن أذهب إلى النادي و أخاطر برؤيتها حتى لو عنى ذلك أنه عليّ تفويت شواء عيد الإستقلال |
| Çocuklarla Bağımsızlık Günü'nü geçireceğim. Dönünce hallederim. | Open Subtitles | أنا في الرابع من يوليو سأخرج مع الأولاد عندما أعود سأقوم بذلك |
| Cenova'nın yıllık Bağımsızlık Günü balosu. | Open Subtitles | إنه الإحتفال بيوم إستقلال جنوفيا |