| Hayır, gözlerinden kan akmaya başladı ve sonra ısırıldı diye bağırdılar. | Open Subtitles | كلا ، عيونها بدأت بالنزيف ، وبعد ذلك كانوا يصرخون بأنها معضوضة |
| Çünkü Bayan Hudson ve erkek arkadaşı gecenin yarısı boyunca birbirlerine bağırdılar. | Open Subtitles | كانوا يصرخون في بعضهم طوال الليل. لقد تقدموا لمرحلة المحادثة الهادئة. |
| Söylemeye çalıştım, ama git diye bağırdılar. | Open Subtitles | دعيني أقول أني حاولتُ ذلك, لكنهم صرخوا علي أن أذهب بعيداً |
| Bana öyle bir bağırdılar ki, ikimizi de öldürecekler sandım. | Open Subtitles | لدرجة أنهم صرخوا في وجهي بشدّة ظننتهم سيقتلوننا معاً |
| Acil servisi aradım bana bağırdılar, bu acil bir durum değilse acil durum nedir? | Open Subtitles | واتصلت بالشرطة فقاموا بالصراخ علي، إذا لم تكن هذه حالة طارئة، فما الأمر الطارئ إذا؟ |
| "Öldür, yoksa, biz seni öldüreceğiz." diye bağırdılar. | Open Subtitles | لقد استمروا بالصراخ "اقتله وإلا سنقوم بقتلك" |
| İnsanlar işaret edip bağırdılar. | Open Subtitles | الناس يلوحون و يصرخون |
| Aman bebeği alma diye bağırdılar çağırdılar. | Open Subtitles | وطالبتُ قائلةً :"لا تأخذوا الطفل بعيداً، إنهم صرخوا مزعورين، |
| Yukarda bana bağırdılar. | Open Subtitles | لقد صرخوا علي في الأعلى |
| Ama bağırdılar. | Open Subtitles | لكنهم صرخوا |
| Ama bağırdılar. | Open Subtitles | لقد صرخوا |
| "Adamı öldür." diye bağırdılar. | Open Subtitles | وبدأو بالصراخ "اقتله، اقتله" |