| - Başka bir çocuğu arabanın tamponuna bağlamışlar. - Bunlar, insanların eğitimli olmadığı zamanlardaydı. | Open Subtitles | وطفل آخر ربطوه في سياره في الصدام,هذا قبل ان يتثقف الناس |
| Gece bağlamışlar onu. | Open Subtitles | هم ربطوه ليلة أمس. |
| Sandalyeye bağlamışlar onu. | Open Subtitles | .إنهم ربطوه بالكرسي |
| Bileklerinde bulduğum pamuk ve naylon ipliklere bakarsak da kendi iç çamaşırıyla bağlamışlar. | Open Subtitles | و إستنادا على القطن و الألياف التي وجدتها في معصميها أظن أنها كانت مربوطة بملابسها الداخلية. |
| Ayağını da bağlamışlar. | Open Subtitles | وهي مربوطة فى تلك الخشبة |
| -Bunları sıkı bağlamışlar. | Open Subtitles | -إنّها مربوطة جيّداً . |
| Onu sandalyeye bağlamışlar. | Open Subtitles | إنهم ربطوه بالكرسي. |