| Ve bu soruyu çok beğendim, öyle ki, bu iki farklı dünyayı bir nevi bağlamaya başladık. | TED | وأحببتُ الموضوع كثيرًا، لذلك، وبطريقة ما، بدأنا في ربط هذين العالمين المختلفين. |
| Çözmeye çalışıyoruz. Bunu tek bir nedene bağlamaya çalışıyoruz. Ben biraz zaman kazandırayım. | Open Subtitles | انا احاول حل الامر واحاول ربط الامور بمصدر واحد |
| Çözmeye çalışıyoruz. Bunu bir kaynağa bağlamaya çalışıyoruz. Biraz zaman kazanalım. | Open Subtitles | انا احاول حل الامر واحاول ربط الامور بمصدر واحد |
| Beni bağlamaya çalışabilirsin... ama başaramazsın. | Open Subtitles | أنظر لهذا يمكن أن تحاول تقييدي لكن القيد لن ينعقد |
| Ve senin yerinde olsaydım, o patenleri bağlamaya çalışmazdım bile. | Open Subtitles | ولو كنتُ محلكِ, لم أكن لأزعج نفسي بربط أحذية التزلّج هذه. |
| ne kadar işbirliği sağladılar hiç danışıklı döğüş var mıydı bağlanmamış noktaları birbirine bağlamaya çalışmak sanırım bu kısım çürütüldü. | Open Subtitles | وأي نوع من التواطؤ محاولة لربط النقاط الغير مترابطة أعتقد أن هذا الجزء هذا هو المصداقية. |
| Sonra da koluna bir şeyler bağlamaya başlıyorlar. | Open Subtitles | ثم يبدأون فى لصق أشياء على ذراعك |
| Samar mayınları birbirine bağlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | سامار قد يحاول ربط هذه الألغام ببعضها البعض |
| Kravat bağlamaya lanet olsun. | Open Subtitles | اللعنة على محاولة ربط ربطة العنق |
| Ben arkasından koşup, ayakkabılarını bağlamaya çalışırdım... | Open Subtitles | و انا اركض خلفها محاولة ربط رباط حذائها |
| Esirleri bağlamaya yardım edebilirsin. Hem sessiz tut şunları! | Open Subtitles | يمكنكم ربط المساجين و ابقوهم هادئين |
| Bağcıkları bağlamaya çalışıyorduk | TED | وكنا نحاول ربط حذاءه. |
| Biliyorum bu ev işleriyle ilgili hiçbir bilgim yok ve şimdi dindar bir kız arkadaşım var o beni daha iyi bir insan yapmaya ve oğluma yeniden bağlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | النظرة، أَعْرفُ بأنّني لا أَعْرفُ حول هذه المادةِ السكنيةِ، لَكنِّي عِنْدي هذه الصديقةِ المسيحيةِ الآن، وهي تُحاولُ أَنْ تُصبحَني لِكي أكُونَ a رجل أفضل ويُعيدُ ربط مَع إبنِي. |
| - Fella adamın biri hortumu bağlamaya çalışıyor. - Megafona konuşsaydın. | Open Subtitles | تحاول ربط الخرطوم- هل تصدق ذلك- |
| Beni bağlamaya çalışabilirsin ama başaramazsın. | Open Subtitles | يمكن أن تحاول تقييدي لكن القيد لن ينعقد |
| Beni tekrar bağlamaya çalışırsan başlamadan ölürsün. | Open Subtitles | حاول تقييدي ثانية وستموت قبل أن تبدأ. |
| Eğer beni bağlamaya çalışırsanız Muhtemelen çok korkarım. | Open Subtitles | أنا أشعر بالفزع عندما تحاول تقييدي |
| Kendini bağlamaya başla. | Open Subtitles | ابدأ بربط نفسك |
| Kendini bağlamaya başla. | Open Subtitles | ابدأ بربط نفسك |
| Jeanie'nin bilgisayarını izleyen şirketi onu kaçırmak isteyebilecek şirketle bağlamaya çalışyıoruz. | Open Subtitles | فى محاولة لربط الشركة التى كانت ترصد حاسب جيني إلى الشركة التي ترغب بخطفها |
| İnsanları birbirlerine bağlamaya yarayan bir güç. | Open Subtitles | إنّها إن جاز التعبير، القوّة لربط النّاس ببعضهم |
| Sonrada koluna bir şeyler bağlamaya başlıyorlar. | Open Subtitles | ثم يبدأون فى لصق أشياء على ذراعك |
| Kablolar soyulmuş. Demek ki güç kaynağına bağlamaya hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | يبدو أنّه كان يستعدّ لربطها بمصدر طاقي |