| Bizim telefon hattımız ve elektriklerimiz kesik ve sokaklarda başıboş gezen bir katil var. | Open Subtitles | جميع هواتفنا وخطوط طاقتنا معطلة ولدينا قاتل طليق فى الشّوارع |
| Bu köpek barınağına hapsedilmiş bir avuç başıboş köpeksiniz ve hepiniz aynı kokuyorsunuz! | Open Subtitles | أنت من مجموعة كلاب ضالة التي تحبس في زريبة الكلاب وأنت نتن دائما |
| Şehir yöneticileri onlara ayrıcalıklar verdiler başıboş hayvanları sokaklardan temizleyip ve yok etmek için | TED | لقد تعاقدت معهم المدن للتخلص من الحيوانات الضالة في الشوارع وقتلها |
| Bluebell bir hayvan barınağı değil ve biz de önümüze çıkan her başıboş köpeği kabullenmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | بلوبيل ليست مؤى للحيوانات ولسنا مجبرين على قبول كل ضال صغير جاء الى بلدتنا |
| Şimdi yalnızım, kayıp ve yalnız, uzak, uçsuz bucaksız, başıboş dünyada. | Open Subtitles | أوحيد انا الآن , تائه و وحيد في عالم رحال , بعيد و واسع |
| başıboş çirkin iblis yüzünden. | Open Subtitles | فهنالك شيطان مجهول و مُخيف لا يزال طليقاً |
| Neredeyse benim dünyamı yoketti ve şimdi sizinkinde başıboş. | Open Subtitles | لقد كان على وشك أن يدمر عالمى, و الآن هو طليق فى عالمكم |
| - Yılan, yılan, yılan, başıboş durumda. - Yılan. | Open Subtitles | ـ ماذا ماذا ماذا ـ ثعبان ثعبان ، ثعبان طليق |
| Güvenlikçinin öldürüldüğü yerde başıboş bir yılan vardı. | Open Subtitles | كان هناك ثعبان طليق عندما قتل حارس الأمن |
| başıboş kediler olmalarına rağmen hepsi gayet sağlıklıydı. | Open Subtitles | كانوا قطط بصحة جيدة و شكل لطيف بالنسبة لكونهم قطط ضالة |
| İki gün önce yürüyüşe çıktığınızda başıboş bir kedi yavrusu buldunuz mu? | Open Subtitles | يومان مضوا، عندما ذهبت للمشي، هل وجدت هريرة ضالة ؟ |
| Köpekler öyle başıboş dolaşamaz burada. | Open Subtitles | لا يمكن ترك كلاب ضالة بالجوار |
| Plajda yaşayan başıboş köpekleri besliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يطعمون الكلاب الضالة التي تعيش على الشاطئ |
| başıboş köpekleri gömmek ya da gezdirmek gibi bir iş bulabilirim. | Open Subtitles | أعطيه وظيفة حفر للخنادق أو البحث عن الكلاب الضالة. |
| başıboş köpeği besleyebilirsin ama alıp ailenin yanına götüremezsin. | Open Subtitles | يمكنك اطعام كلب ضال ولكن لا يمكنك احضاره معك الي المنزل مع عائلتك |
| Teyzem başıboş bir hayvan buldu. İcabına bakabilir misin? | Open Subtitles | وجدت عمتي حيوان أليف ضال هل يمكنكم الإعتناء به ؟ |
| Aynen öyle, Budala Evsiz başıboş Ergen. | Open Subtitles | هذا صحيح ايها الابله الذي. لامأوى له تائه في سن المراهقة |
| Şehirde başıboş dolaşan bir gizemli katil falan yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شبح قاتل طليقاً في شوارع المدينة |
| başıboş gezinip av arayan vahşi köpek gibiler. | Open Subtitles | أنهم كالكلاب الجامحة تتجول باحثة عن فريسة |
| Normal bir mahallede başıboş dolaşan bir evcil kedinin küçük ölçekli bir ekolojik felakete eşit olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعرف ان هرة أليفة طليقة في حي عادي هي مماثلة لكارثة |
| Sen şeyler şekilde yeniden şekillendirmek için başıboş olacak, hayallerinizdeki bir dünya yaratmak için. | Open Subtitles | سيكون لديك العنان لإعادة تشكيل الامور كما هي لصنع عالم من أحلامك |
| Gitmeliyiz. Biliyorsun, başıboş insanları toplamaktan vazgeçmeliyiz. | Open Subtitles | . أتعلمين , عند نقطة ما سيكون عليكِ أن تتوقفي عن تجميع المشردين |
| başıboş bir köpekle hiç karşılaşmamıştım. Aslında "Evcil olmayı reddeden"i tercih ederim. | Open Subtitles | لم ألتق شريدة من قبل - "أفضل عبارة "تحد منزلى - |
| Eve başıboş hayvan getirmeye mi başladı? | Open Subtitles | أصبحت تجلب كلاباً شاردة إلى المنزل |
| Sizi korkutmak istemem ama, bir köpek toplayıcı tasmasız bir köpeğe rastlarsa... başıboş bir köpek olduğunu sanabilir ve Tanrı bilir ona ne yapar. | Open Subtitles | لا أريد أن أخيفك ولكن إذا إستعمل رباط الكلب هذا لكلب غير مرخص ستقعين تحت طائلة القانون فالله وحده يعلم ماذا سيفعل هذاالكلب الضال |
| Kuantum halleri inanılmaz kırılgandır; sıcaklık ve basınç dalgalanmalarıyla, başıboş elektronmanyetik alanlarla, ve diğer parçalarla çarpışarak kolayca yok olurlar. | TED | إنّ الحالات الكمومية ضعيفة للغاية تزول بسهولة بسبب تغيرات درجة الحرارة والضغط والمجالات الكهرومغناطيسية الشاردة والتصادمات مع الجسيمات القريبة منها. |
| Artık sokaklarda başıboş 36 suçlu var. | Open Subtitles | والآن لدينا 36 مجرمًا عنيفًا طلقاء في الشوارع. |