| başımızı öne eğer, maskenin ardında ne olduğuna bakmaya çalışmayız. | Open Subtitles | نبقي رؤوسنا للأسفل لا نهتم للنظر الى ما وراء الأقنعة |
| Tabakaları geri aldık, başımızı dik tutabiliriz, doğru olanı yaptık. | Open Subtitles | قمنا بإعادة الصفائح و رؤوسنا مرفوعة, لقد قمنا بالعمل الصحيح |
| Öyle söyledi boşanma avukatımız başımızı sokacak bir ev verdi | Open Subtitles | ♪ محامي طلاقنا قال ♪ ستضع سقف فوق رؤوسنا ♪ |
| Şimdi başımızı kazığa geçirmek isteyenlere karşı dimdik durup bunu atlatmamız lazım. | Open Subtitles | من هناك، انه منحدر قصير الى رؤسنا المقطوعة ،معلقه على قضبان مسننه |
| Ahbap, bu komik değil! başımızı yine derde sokacaksın! | Open Subtitles | يا رجل، هذا ليس قولاً لطيفاً ستوقعنا في المتاعب مجدداً |
| Böylece başımızı çamura sokmadan uyuyabiliriz. | Open Subtitles | بهذه الطريقة لن نضطر للنوم برؤوسنا في الطين |
| Muhtemelen başımızı eğdirip utanç duydurtmaya çalışıyorlar. | TED | ربما محاولة منهم لجعلنا نُخفض رؤوسنا ولنشعر بالخزي. |
| Ve oldukça samimice, biz başımızı kumun içine sokuyoruz. | TED | وأقولها بصراحة. إننا نضع رؤوسنا في التراب |
| başımızı gururla kaldırmak için daha ne kadar bekleyeceğiz? | Open Subtitles | متى سيأتي الزمن الذي نستطيع به رفع رؤوسنا بكل فخر؟ من يدري؟ |
| Normal koşullarda, başımızı yukarı aşağı sallardık... ama şimdi olmuyordu. | Open Subtitles | عادة .. كنا نحني رؤوسنا قليلا أثناء سيرناإلى الأمام لكن ليس هذه المرة |
| Haydi millet. başımızı dik tutalım. | Open Subtitles | أيها الشباب نحن يجب أن نبقي رؤوسنا صاحية |
| Seksen altı sene başımızı büyük yeşil duvara vurduk ama sonunda başardık. | Open Subtitles | ستة و ثمانون عاما و هم يملأون رؤوسنا ضد الحائط الاخضر الكبير ولكن في النهاية عملاناها |
| Bitirmeden önce bir dakika başımızı öne eğelim. | Open Subtitles | قبل أن نذهب اليوم دعونا نخضع رؤوسنا للحظة |
| Bu ses telleri,başımızı koyacak yer buldu. | Open Subtitles | حبالي الصوتيّة هذه هي التي جلبت لنا هذا السقف الذي فوق رؤوسنا. |
| Sıcak yatağımız ve böylesi soğuk gecelerde başımızı sokacak bir çatı verdiğin için şükrediyoruz. | Open Subtitles | نشكرك على السرير الدافئ و السقف فوق رؤوسنا في الليالي الباردة. كهذه الليلة. |
| Bütün seçenekler kötü ama başımızı kuma gömemeyiz. | Open Subtitles | لكنه سيأتي جميع الخيارات سيئة وأنا أعلم هذا لكن لا يمكننا أن ندفن رؤوسنا في الرمال |
| Ama şimdi, başımızı eğip, saygı duruşunda durmamız lazım. | Open Subtitles | ولكن الآن أعتقد أنه علينا أن نحني رؤوسنا في لحظة من الصمت |
| Tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz ve başımızı kuma gömmemiz artık güvende olmamızı sağlamaz. | Open Subtitles | سيكونوا في صالح العائلات الكندية إننا نعيش في عالم خطر ودفن رؤوسنا في الرمال لن يجعلنا أكثر أمناً |
| Tek yapmamız gereken başımızı dik tutmak. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله هو إبقاء رؤسنا عالية. |
| - başımızı belaya sokacaksın. | Open Subtitles | حسنًا، بربك، ستوقعنا نحن الاثنين في مشكلة |
| Böylece başımızı çamura sokmadan uyuyabiliriz. | Open Subtitles | بهذه الطريقة لن نضطر للنوم برؤوسنا في الطين |
| - Bu gece kaçabilmemiz için, başımızı eğip bundan kurtulmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا أن نتوارى عن الأنظار ونتجاوز هذا الأمر، ـ لكي نتمكن من الهروب الليلة ـ أفصلوهم عن بعض |