| Eğer bunu yaparsak, çok harika şeyler başarabiliriz. | TED | لكن إن نجحنا، سنتمكن من تحقيق أمور مدهشة. |
| Bunu başarabiliriz. Hepimiz gitmek istediğimiz yere ulaşabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا فعل هذا، يمكننا أن نذهب حيث كل واحد منّا يريد الذهاب |
| Bir adamımızı kaybettik ama hala başarabiliriz. | Open Subtitles | حسنا لقد فقدنا واحدا و لكن مازال يمكننا القيام بذلك |
| Şurada durarak, iki sıçramada başarabiliriz. | Open Subtitles | لذا يمكننا فعلها عبر القيام بعبورين مع توقف هُناك |
| Yolların hepsi kaybolmuş, Elder, ama sanırım başarabiliriz. | Open Subtitles | الآثار جميعها زالت ولكني اعتقد اننا يمكن ان ننجح |
| Kimse listeyi çalmanın kolay olacağını söylemedi; ama bunu yine de başarabiliriz. | Open Subtitles | لم يقل أحداً أن سرقة القائمة آمر هين لكن سنستطيع إنجاح الأمر |
| Önemli beklenmedik değişkenler olmadığı sürece başarabiliriz. | Open Subtitles | مادامت لن تحدث أمور غير متوقعه بالخط الرئيسيه، حينها سيمكننا النجاح |
| Şöyle derdi: "Kadınlar olarak bize sadece bir şans verirseniz başarabiliriz. | TED | واعتادت أن تقول: "كنساء، لو منحتونا فرصة فقط، نستطيع القيام بها. |
| Bunu yalnızca karşılıklı konuşmayla başarabiliriz, eleştirel sohbetlerle ve insanları kötü göstermeyen diyaloglar kurarak. | TED | يمكن تحقيق هذا فقط عن طريق النقاشات، المحادثات النقدية والإصرار على الحوار الذي لا يقوم على شيطنة الآخرين. |
| Sanırım, Yunanlıları bir adım geçip birşeyler başarabiliriz. | TED | اعتقد انه بامكاننا التفوق على اليونانيين و تحقيق شيئ ما. |
| Dinleyin beni. Bunu başarabiliriz. Bugün, Cornwall'un... | Open Subtitles | يمكننا فعل هذا اليوم هو يوم هزيمة كورنوال |
| Dinleyin beni. Bunu başarabiliriz. Bugün, Cornwall'un... | Open Subtitles | يمكننا فعل هذا اليوم هو يوم هزيمة كورنوال |
| Hayır, hayır. Bunu yapabiliriz, dostum. başarabiliriz. | Open Subtitles | لا لا لا، يمكننا القيام بهذا الشيئ بإمكاننا فعلها |
| Hayır, hayır. Bunu yapabiliriz, dostum. başarabiliriz. | Open Subtitles | لا لا لا، يمكننا القيام بهذا الشيئ بإمكاننا فعلها |
| "Hadi. Benimle kal. Yapabiliriz. Birlikte başarabiliriz ." | TED | " هيا. ابقى معي. يمكننا فعلها. يمكننا فعلها معا." |
| Atla! başarabiliriz! Hayır! | Open Subtitles | إقفزي، بوسعنا أن ننجح، لا، لا تقفزي، ليس بوسعنا أن ننجح |
| Tamam, hoşça kal! Pekala, konuklar geliyorlar, insanlar soru sormaya başladılar ama hala başarabiliriz! | Open Subtitles | الضيوف تأتي ، بدأ الناس بطرح الأسئلة لكن لا يزال يمكننا إنجاح الأمر |
| Bence gerçekten de onunla birlikte bunu başarabiliriz. | Open Subtitles | أنا حقاً أظن أننا نستطيع النجاح في هذا معاً. |
| Belki birbirimize yardım edersek o zaman başarabiliriz. | Open Subtitles | ربما إذا ساعدنا بعضنا البعض عندها نستطيع القيام بذلك |
| Bunu başarabiliriz. Ama beraber çalışmalıyız. | Open Subtitles | نستطيع فعل ذلك علينا ان نكون معاً |
| Enstrümanı yapan kişi kerestenin parasını verirse başarabiliriz. | Open Subtitles | إذا قام صانع الأداة بدفع قيمة شجر القيقب نستطيع فعلها |
| Belki kendimiz başarabiliriz. | Open Subtitles | ربما بوسعنا فعل هذا بمفردنا |
| Hayır. başarabiliriz. Koşarsak başarabiliriz. | Open Subtitles | كلا، بوسعنا فعلها بوسعنا فعلها إن هربنا |
| Hala başarabiliriz. Hala başarabiliriz. | Open Subtitles | لا زال بإمكاننا فعل ذلك لا زال بإمكاننا فعل ذلك |
| Bunu başarabiliriz. Bunu başarabilecek kapasitemizin olmadığını söylemeyin sakın. | TED | يمكن أن نفعل ذلك. لا تقولوا لي بأننا لا نملك القدرة على ذلك |
| başarabiliriz. Onları haklayabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نفعلها نستطيع القضاء عليهم |