| Balıkların birlikte hareket etmeleri, deniz aslanlarının aklını karıştırdığından, ...başka bir yerde, daha kolay bir av bulmak için ayrılıyorlar. | Open Subtitles | بالتحرّك سويّة، فإن السمك يشوّش على أسود البحر كثيراً لدرجة أنهم يرحلون ويبحثون بمكان آخر عن أهداف أصغر وأقلّ صعوبة. |
| Bu sorunu çözene kadar başka bir yerde yaşamama kara verdik. | Open Subtitles | حسناً، لقد قررنا أن عليّ الإقامة بمكان آخر حتى نحل الإشكال |
| Ben başka bir yerde yaşayan kendimi hayal bile edemiyorum, | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل نفسي أعيش في أي مكان آخر |
| Ama bir yerde kaybolup başka bir yerde ortaya çıkamazsın. | Open Subtitles | ولكنك لا يمكنك الاختفاء من مكان والظهور في مكان أخر |
| Gözlerim başka bir yerde daha çok işe yarar, Efendi Baka. | Open Subtitles | يمكننى إستخدام عيناى بشكل أفضل فى مكان آخر يا سيد باكا |
| Görünen o ki baba başka bir yerde yemeğe davetli. | TED | ويبدو الأب قد تلقى دعوة لتناول العشاء في مكان آخر. |
| Hepimize bir iyilik yap ve başka bir yerde dükkan aç. | Open Subtitles | اصنع معروفًا للجميع، وافتتح متجرًا بمكانٍ آخر |
| Burada ya da başka bir yerde bir kızı eğitmek isteyen birini bulacaksın. | Open Subtitles | يمكنكِ العثور على مدرب في هذه الصالة أو في مكانٍ آخر وسيرحب بتدريبك |
| İhtişam için buraya gelmişsen evlat, başka bir yerde aramanı öneririm. | Open Subtitles | إذا جئت هنا بحثاً عن المجد فحرّي بك البحث بمكان آخر |
| Şu anda başka bir yerde olmasından hareketle, ...ondan bağımsız hareket ediyor denebilir. | Open Subtitles | بالنظر إلى كيف أنه بمكان آخر الآن فيبدو أنه يتصرف بشكل منفصل عنه |
| başka bir yerde işe gir de ne olduğunu anla. | Open Subtitles | حاولي الحصول على وظيفة بمكان آخر وانظري ما سيحدث. |
| - Hayır. Buradan başka bir yerde hacet giderdikleri oldu mu peki? | Open Subtitles | هل كان لديهم مناسبة ليخففوا عن أنفسهم في أي مكان آخر ؟ |
| Bu programın başka bir yerde çekildiğini hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل تصوير المسلسل في أي مكان آخر |
| Bu hayatındaki en büyük an dostum, ve sen başka bir yerde kaçırıyorsun | Open Subtitles | إنها أعظم لحظه في حياتك وأنت شارد في مكان أخر |
| Gözlerim başka bir yerde daha çok işe yarar, Efendi Baka. | Open Subtitles | يمكننى إستخدام عيناى بشكل أفضل فى مكان آخر يا سيد باكا |
| Çünkü Afrika'da olan bitene seyirci kalamayız, ve dürüst olmak gerekirse, tüm olanların başka bir yerde olmasına asla müsaade edilmezdi. | TED | لأنه لامجال بالنظر لما يحدث في أفريقيا، وإذا كنا صادقين، نخلص الي انه لن يسمح مطلقاً بحدوث ذلك في مكان آخر. |
| Hepimize bir iyilik yap ve başka bir yerde dükkan aç. | Open Subtitles | اصنع معروفًا للجميع، وافتتح متجرًا بمكانٍ آخر |
| Evet, tabi ama, şehir hapishanesinden çıkarılıp... başka bir yerde koruyucu gözaltında tutulması gerek. | Open Subtitles | نعم بالتأكيد ، لكنه يحتاج أمرًا بنقله من مركز حجز بالتيمور لسجنٍ أكثر أمنًا في مكانٍ آخر |
| Hepsine mesaj atar, bizimle başka bir yerde buluşmalarını isteriz. | Open Subtitles | سوف نراسلهم .. سوف نخبرهم أن يلتقوا في مكان ما |
| Yine de bilgisayarı başka bir yerde incelememiz gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | اطلاق النار في هذه المنطقة ليست حدثا مهما أنا ما دمت أظن أن علينا أخد الحاسوب لمكان آخر لنتفقده |
| Yerinde olsam, o yumurtayı başka bir yerde yerdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لكلت البيضه فى مكان اخر.تحت الثكنه مثلا |
| Uyanmamak için altıma işemekte sakınca görmüyorsam, başka bir yerde uyumak için, alışkanlıklarımı ya da rutinimi kıracak biri değilim. | Open Subtitles | إن لم أتبول على نفسي لأبقى نائمة فلا أميل لتدمير عادةً النوم في مكان مختلف تماماً |
| Murdoch'un bulmasını istemedi o yüzden geri kalanı başka bir yerde saklı. | Open Subtitles | انه لا يريد ان يحصل عليه ميردوك لذا اخفاه في مكان اخر |
| Sana katlanabilen iki insan var. Bunu başka bir yerde bulamazsın. | Open Subtitles | لديكِ شخصين يتحملونكِ لن تجدى هذا بمكان أخر |
| Duşta veya başka bir yerde EMF bir şey bulamadı. | Open Subtitles | لم يلقط الباحث شيئاً في الحمام أو أيّ مكان آخر |
| Gerçi getirmem lazımdı zira başka bir yerde kalması gerekiyordu. | Open Subtitles | حسنا كان علي جلبها لأنها احتاجت ان تكون بمكان ما |