| Hayır ama Başka kimsenin yapamayacağını yaptın. | Open Subtitles | كلا, لكنك فعلت ما لم يتمكن أحد آخر من فعله |
| Şarkılarda Başka kimsenin duyamadığı şeyleri duyar çıkarırdı. | Open Subtitles | هو يسمع أشياء بأغنية , لا أحد آخر يستطيع سماعها |
| Bunları her kim inşa ettiyse belli ki Başka kimsenin onları görmesini istememiş. | Open Subtitles | حسناً, أياًكانمنبنىهذه.. واضح أنه لم يرد لأي أحد آخر أن يعرف بخصوصها |
| Gerçek şu ki, senden Başka kimsenin durumumdan haberdar olmasını istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | الحقيقة أنا فقط لا أُريدُ أي شخص آخر أن يعْرِف حول ظرفى، صحيح ؟ |
| Sanki Başka kimsenin bilmediği bir şeyi biliyor gibiydi. | Open Subtitles | كان وكأنه عَلِم شيئاً ما لا أحد أخر يعلمه |
| Görüyorum ki kendinden Başka kimsenin fikirlerine kulak asmıyorsun. | Open Subtitles | أرى أنك لا تريد الإستماع إلى رأى أحد سوى رأيك |
| Koltukta, Başka kimsenin dolduramayacağı bir göçük var. | Open Subtitles | هناك بقعه كبيرة في تلك الكنبة لا يستطيع أحد غيرك ان يملئها |
| Yapılan her hata benim hatam olur, Başka kimsenin değil. | Open Subtitles | أنا ألبسُ التّاج إن كانت هناكَ أخطاء فستكون أخطائي ولن يقترفها أحد آخر |
| Bana Başka kimsenin hiçbir şey hatırlamadığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تخبرونني أن لا أحد آخر يتذكر أي شيء ؟ |
| Yarıya ulaşmak için bir kişi daha gerek. Başka kimsenin falında ölüm çıkmadı mı? | Open Subtitles | بقي واحد على نصف أعضاء العصابة، أما من أحد آخر تنبأ طالعه بموته؟ |
| Başka kimsenin mavi dosyalardan haberi yok. Böyle kalmasını sağlamalıyız. | Open Subtitles | لا أحد آخر يعلم بشأن الملفات الزرقاء، وينبغي أن نبقي الأمر هكذا |
| Taktik değil. Başka kimsenin bundan haberi yok. | Open Subtitles | لا توجد أيّ وسيلة، لا أحد آخر يعلم بهذا الأمر. |
| Başka kimsenin o masaya yatmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أرى أي أحد آخر يُنزع منه قواه. |
| Değilseniz de, benim yüzümden Başka kimsenin ölmesine göz yumamam. | Open Subtitles | وإذا لم تكن فلا يمكنني أن أسمح بموت أحد آخر بسببي |
| Evet, babamın uçağı ama Başka kimsenin görmesini istemezdi. | Open Subtitles | نعم , أعني , انها طائرة والدي , ولكنه لا يريد أي شخص آخر مشاهدته. |
| Bu durumdan Başka kimsenin haberi var mı? | Open Subtitles | هل يوجد أي شخص آخر يعلم بشأن ذلك ؟ هل قلت لأمي ؟ |
| Ama Başka kimsenin ölmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لكني لا أريد أن أرى أحد أخر يموت هذا هو الأمر |
| Beyaz Saraydaki Toplantı Odasından Başka kimsenin erişimi yoktu. | Open Subtitles | و لا أحد سوى غرفة العمليات في البيت الأبيض يمكنه الوصول إليها |
| Ama sonra sen Başka kimsenin yapamayacağı bir şey yaptın bana. | Open Subtitles | وفعلتِ شيئاً لمْ يستطع فعله أحد غيرك قطّ |
| Onun iyi olduğundan ve Başka kimsenin beden değiştirmediğinden emin olmak için bir, iki kere aradım. | Open Subtitles | نعم اتصلت مرة واحد للتحقق لأاتاكد جيدا من انه على مايرام ولاتاكد من انه لايوجد احد اخر قد تبادل |
| Sanki Başka kimsenin yapamayacağı, bir şeyi yapabilirim... önemli bir şeyler... hatta belki gerekli bir şeyler. | Open Subtitles | وكأنني استطعتُ أن أفعل شيئاً لا يمكن لأحد غيري القيام به شيئاً هاماً ربما شيئاً ضرورياً |
| Başka kimsenin sonunun Henry gibi olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | انا لا اريد اي شخص اخر ان ينتهي به المطاف مثل هينري |
| Başka kimsenin bilmesine gerek yok, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، لكن لايجب أن يعرف أحداً آخر بهذا الشأن، صحيح ؟ |
| Sana benden Başka kimsenin veremeyeceği bir şey biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الآن الشيء الذي يمكنني تقديمه لك ولا أحد غيري |
| Başka kimse o işi yapmayacak çünkü Başka kimsenin cesareti yok. | Open Subtitles | ولن يقوم به أحدٌ آخر لأن لا أحد لديه الجرأة |