| Sarı renkli ülkeler başvuru aldığımız, turuncu renkli ülkeler başvurusunu kabul ettiğimiz, yeşil de mezun verdiğimiz ülkeleri gösteriyor. | TED | عندا يكون البلد ملونا بالأصفر : تلقينا طلب التحاق برتقالي قبلنا الطلب , و بالاخضر : تخرج طالب |
| Bir başvuru formu istiyoruz, çok zahmet olmazsa. | Open Subtitles | نريد ان نملأ الطلب اذا لم يكن في ذلك مشكلة |
| Evet çocuklar canavarın gidişiyle bir sürü yeni başvuru aldık. | Open Subtitles | حسناً يا شباب، برحيل الوحش، لدينا الكثير من طلبات التقديم |
| Onaylanan başvuru formlarından getirdin mi? | Open Subtitles | هل قمت بتنقيح تلك الطلبات الخاصه بالملابس الداخليه الشتويه ؟ |
| Ne yani, bu Ben denen çocuğun başvuru kompozisyonunu mu okudun? | Open Subtitles | ثم ماذا ، هل قرأت تطبيق مقالــة هذا الشخـص من جامعــة بن ؟ ثم ماذا ، هل قرأت تطبيق مقالــة هذا الشخـص من جامعــة بن ؟ |
| Onlarca başvuru sahipleri kimlik hırsızlığını rapor etmişler. | Open Subtitles | العشرات من المتقدمين قاموا ببلاغات عن سرقة الهويات |
| * Okyanusta * - Öğrenci başvuru kompozisyonlarına... * Ve ben de sadece yüzeceğim dedim * - ...bakması mümkün mü diye sormuş. | Open Subtitles | أنه أراد أن يعرف إذا من المحتمل يمكنه .الإطلاع على مقالات الطلب الجامعي للطلاب |
| Bu başvuru formunu emlakçıya fakslayabilir misin? | Open Subtitles | أيمكنكِ إرسال هذا الطلب من فضلكِ إلى السمسار ؟ |
| burada elimde... resmi başvuru formları var gelecek seneki öğretmen yardımcısı kadrosu için. | Open Subtitles | لدى هنا الطلب الرسمى لوظيفة مساعد المدرس للعام القادم |
| Baba, galiba son başvuru tarihlerini kaçırdım. | Open Subtitles | أنا . أنا فاتني التقديم في الديدلاين على مأعتقد |
| 4.6 ortalaması olduğu hâlde başvuru formunu bariz eser hırsızlığı yaparak hazırlayan gençle konuşmayı çok istiyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أتطلع لمقابلة الفتى الحاصل على معدل 4.6 الذي سرق بشكل واضح مقال التقديم |
| Okul başvuru tarihleri yaklaşıyor Clark. | Open Subtitles | تكاد مهلة تقديم الطلبات إلى الجامعات تنتهي يا كلارك |
| Yüzlerce ve yüzlerce başvuru alıyorlar bu yüzden şansımız çok az. | Open Subtitles | لديهم المئات من الطلبات فالإحتمالات ضدنا |
| İster inanın ister inanmayın cezaevinde düğün yapmak için çok başvuru oluyor. | Open Subtitles | صدقوا او لا تصدقوا نحصل على العديد من طلبات الزواج في السجن |
| Tamam, Greenbaum Akıllı Alışveriş kartı için başvuru formu. | Open Subtitles | حسنا، هو تطبيق للحصول على بطاقة غرينباوم الذكية المتسوق. |
| Binlerce başvuru içinden seçilen on eşsiz yeteneğin peşinde geçen on heyecanlı haftadan sonra final zamanı geldi. | Open Subtitles | بعد عشرة أسابيع مثيرة تبعهاعشرةمواهبفريدة، تم اختيارهم من بين آلاف المتقدمين ، حان وقت الختام |
| Sonra gittiler. Ertesi sabah silah almak için başvuru yaptım. | Open Subtitles | ثم ذهب، وفي الصباح التالي تقدمت بطلب لشراء مسدس |
| Asıl sorun, eski eşinizin diğer okullara başvuru yapmama hatasına düşmesi. | Open Subtitles | المشكلة الحقيقية أن طليقتك فشلت بتقديم طلب تسجيل في مدارس أخرى. |
| Sezonluk başvuru formu. Sezonluk başvuru formu. | Open Subtitles | الاستمارات الموسميّة الاستمارات الموسميّة. |
| Çocuklar sanırım tekrar başvuru vakti geldi. | Open Subtitles | أتعلمون يا جماعة؟ أعتقد أنَّه قد حان وقت إعادة الالتماس |
| Sakatlık eğitim kuruluna başvuru yapıyorum Clark'a özel bir öğretmen tutmak için. | Open Subtitles | إستمارة تخص عجز التعليم للحصول على معلماً خاص لكلارك |
| Ve başvuru belgesinde açıklamadığınız hiçbir şey bulamasak bile hala önceden kalma hastalık açısından tuzağa düşürülebilirsiniz. | Open Subtitles | و إذا لم نجد أي شئ أنت لم تكشف على التطبيق يمكنك أن تحصل على الضربة برفض موجود قبل ذلك |
| Her yıl Dünya genelinden 3000 başvuru alıyoruz. | Open Subtitles | نتلقى 3،000 متقدم في جميع أنحاء العالم كل سنة. |
| Şimdi yapmazsam son başvuru tarihlerini de kaçıracağım. | Open Subtitles | إن لـم أفعل ، سأتجاوز المواعيد النهائية للتقديم. |
| Son duyduğumda mezun olduktan sonra başvuru bölümündeki işi almış. | Open Subtitles | آخر ماسنعت عنه،حصل على وظيفة عمل للالتحاق بعد تخرجه. |