| Lakeview'deki evimi gösterdiğimde Babamın yüzünü görmeliydin. | Open Subtitles | يجب أن ترى وجه والدي عندما أريته بيتي في ليك فيو |
| Ama Babamın yüzünü görünce, benim yapmam daha iyi diye düşündüm. | Open Subtitles | لكن حينما رأيت وجه والدي فكرت أنه من الأفضل أن أقدم على ذلك بدلاً منه |
| Harika. Babamın yüzünü şimdiden görebiliyorum. | Open Subtitles | أوه، عظيم أستطيع أن أرى وجه والدي بالفعل |
| Janine, bebekten bahsettiğimizde Babamın yüzünü görmeni isterdim. | Open Subtitles | تمنيت لو أنك استطعت رؤيت وجه أبي عندما أخبرناه عن الطفل |
| Ve tepeye vardığımızda Babamın yüzünü görmeliydiniz, neredeyse cayacaktı. | Open Subtitles | وكان عليكي أن تري وجه أبي عندما وصل لأعلى كاد أن يغمى عليه |
| Biliyor musun ben de eskiden zamanımın çoğunu sahnede geçirirdim seyircilerin arasında Babamın yüzünü arardım. | Open Subtitles | تعلم... لقد إعتدت أن أقضي معظم وقتى على المسرح أبحث عن وجه أبي بين الجمهور |
| Ben de Babamın yüzünü unuttum. | Open Subtitles | قد نسيت وجه والدي أيضاً |
| Hillel'de Babamın yüzünü görüyorum. | Open Subtitles | أنا ارى وجه والدي في (هيليل) |
| Artık öz Babamın yüzünü dahi hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | أصبحت لا أتذكر وجه أبي |
| Babamın yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت وجه أبي.. |