| Babam eskiden yatmadan önce bana onunla ilgili hikâyeler anlatırdı. | Open Subtitles | اعتاد أبي أن يروي لي قصصاً عنه قبل النوم |
| Babam eskiden sıkılmanın zeka eksikliğini gösterdiğini söylerdi. | Open Subtitles | اعتاد أبي أن يقول أن الضجر دليل على إنعدام الموارد الداخلية |
| Ama Babam eskiden şerifti ve bunun da bir ağırlığı vardı. | Open Subtitles | لكن أبي كان العمدة ... ، وذلك كان له طابعه المميز. |
| Babam eskiden bu dünyadaki her şeyin belli bir titreşimin parçası olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | أبي كان يقول كل بقعة في العالم لها إهتزاز معيَّن وخاص |
| Babam eskiden kamp yaptığımızda babam bana söylerdi. | Open Subtitles | كان أبي يردد هذه الاغنيه عندما نخيم حينما كنت صغيره |
| Babam eskiden bizi oraya götürürdü. | Open Subtitles | كان والدي يأخذنا إلى هناك |
| Babam eskiden ordudaydı. Şimdi sıradan bir klima tamircisi. | Open Subtitles | كان والدى فى الجيش والان يعمل كمتخصص فى اتش فاك |
| Babam eskiden bana vazifenin... aşktan önce geldiğini söylerdi. | Open Subtitles | اعتاد والدي القول أنّ الواجب يأتي قبل الحبّ |
| Annem çok severdi Babam eskiden bize çalardı. | Open Subtitles | تلك الأغنية التي تحبها أمي و التي إعتاد أبي تشغيلها لنا |
| Babam eskiden mısır gevreğine yaban hindisi koyardı. | Open Subtitles | والدي كان يضع لحم الديك الرومي مع رقائق الدرة |
| Babam eskiden senin savaş becerilerin, kahramanlıkların cömertliğin hakkında hikayeler anlatırdı. | Open Subtitles | اعتاد أبي إخبار القصص عنك ومهاراتك القتالية بطولتك وفروسيتك |
| Ellerine geçen ilk fırsatta davayı benim elimden de alırlar. Bilir misin Babam eskiden "Birine dahi bir şey ifade eden... yeteri kadar önemlidir." derdi. | Open Subtitles | سيقومون بإخراجي من القضية في أول فرصة يجدونها. أتعلم, اعتاد أبي أن يقول, |
| - Babam eskiden en kederli gününün benim 18'ime girdiğim gün olacağını söylerdi. | Open Subtitles | أتعلمين، أبي كان يقول أن أتعس يوم في حياته، هو يوم أُتم الثامنة عشر. |
| Hiçbir fikrim yok. Babam eskiden biz arabayla.. ..uğraşırken sürekli söylerdi. | Open Subtitles | أبي كان يستعمل هذه الكلمة طوال الوقت عندما كنّا نعمل على السيّارة. |
| Babam eskiden kamp yaptığımızda babam bana söylerdi. | Open Subtitles | كان أبي يردد هذه الاغنيه عندما نخيم حينما كنت صغيره |
| Babam eskiden benimle hep oynardı. Ama artık oynamıyor. | Open Subtitles | كان أبي يلعب معي طوال الوقت لكن ليس بعد الآن |
| Babam eskiden ASÖB'de çalışırdı. | Open Subtitles | كان أبي يعمل مع اتحاد الحريات المدنية |
| Babam eskiden bizi oraya götürürdü. | Open Subtitles | كان والدي يأخذنا إلى هناك |
| Babam eskiden oraya kamp yapmaya götürürdü. | Open Subtitles | كان والدي يأخذني للتخييم هناك |
| Babam eskiden, okyanusun Tanrı'ya olabileceğimiz en yakın yer olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | كان والدى يقول أن المحيط هو أقرب ما سنصل أبداً على هذه الأرض الى الرب |
| - Babam eskiden Delia Smith'e çakardı. | Open Subtitles | - إعتاد أبي على مضاجعة (ديلا سميث), أليس كذلك؟ |
| Benim Babam eskiden insanların sosyal yardım çeklerinin üstüne konardı. | Open Subtitles | والدي كان يحرر للناس شيكات ضمانهم الاجتماعي |