| Öncelikle, Baban için ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | في البداية، أود أن أقول أنني آسف للغاية بشأن والدك. |
| -Hayır. Baban için çok zor bir gün ve ailesi ile birlikte olmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه يومٌ عصيبٌ على والدك ، وهو بحاجةٍ لأن يكون مع أسرته |
| Ve bu Baban için yeterli değilse, o zaman çok kötü. | Open Subtitles | واذا كان هذا الشيء ليس كافياً بالنسبة لوالدك فهي ليست مشكلتي |
| Sadece bunu Baban için yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يكون كل شيء على مايرام من أجل والدك |
| Baban için yeni bir atın ne kadar önemli olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت مدى أهمية الحصول على حصان جديد بالنسبة لأبيك |
| Baban için yapabilecek birşeyim yoktu. Baban öldürüldü. | Open Subtitles | لم يكن لدي ما أفعله بخصوص والدك فوالدكِ قد قُتِل |
| Audrey, Baban için çok üzüldüm. Sana birkaç kutu bıraktım. Layla'nın da mamasını verdim. | Open Subtitles | آسفة بشأن والدكِ يا "أودري" تركت لكِ "بعض الصناديق وضعي الطعام لـ"ليلا |
| Yüzbaşı Carter... Baban için gerçekten üzgünüm, ama önerdiğiniz şeyin mantığını sorgulamak zorundayım. | Open Subtitles | كابتن كارتر أنا آسف حقا بشأن والدك لكننى أتسائل عن الحكمة فيما تطرحين هنا |
| Bak, Baban için gerçekten çok üzüldüm. | Open Subtitles | أنا آبى انظرى أنا أسفه للغايه بشأن والدك |
| Öncelikle, Baban için ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim. - İyi bir adam olduğunu duydum. | Open Subtitles | في البداية، أود أن أقول أنني آسف للغاية بشأن والدك. |
| Baban için endişeleniyor, ama onunla iletişim kuramıyor. | Open Subtitles | انه قلق على والدك لكن ليس لديه سبيل للتواصل معه |
| Ben babam için, sen de Baban için gözyaşı dökeriz... | Open Subtitles | ،يمكنني البكاء بشأن أبّي بينما تبكي أنت على والدك |
| Baban için bensiz orada olmak ne kadar zor biliyorsun. | Open Subtitles | انتي تعلمين مدى صعوبه الامر على والدك من دوني |
| 25 yıl önce Baban için yaptığımı şimdi senin için yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أفعل من أجلك ما فعلته لوالدك قبل 25 سنة مضت |
| Ve sen de Baban için İngiltere haritasını çizmediğim sürecek olamayacaksın. | Open Subtitles | ولن تذهب اليها الا اذا رسمت لوالدك خرائط لأنجلترا |
| Hayatında bir kez olsun Baban için iyi bir şey yaptın mı! ? | Open Subtitles | هل فعلت أى شئ جيد من أجل والدك طوال حياتك ؟ |
| Baban için. | Open Subtitles | لا، لا، سأنشره باسم والدك و من أجل والدك |
| Baban için üzgünüm Clark, ama korkarım onu temsil edemem. | Open Subtitles | يؤسفني ماحدث لأبيك كلارك ولكني لا أستطيع تمثيله |
| Baban için gerçekten üzüldüm | Open Subtitles | أنا فعلاً آسف بخصوص والدك |
| Baban için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا اسف بشأن والدكِ |
| Yani, her ikinizde bunu Baban için yaptığımı biliyorsunuz, öyle değil mi? | Open Subtitles | حسنا انتما تفهمان انني افعل ذللك من اجل والدك اليس كذلك؟ |
| Baban için çok üzgünüm. | Open Subtitles | انا آسفةٌ بشأن والدكَ |
| Anlaşılmaz bir şekilde. Hala Baban için çalışıyor mu? | Open Subtitles | رائع هل لا زال يعمل لدى والدك ؟ |
| Baban için harika bir iş olacak. | Open Subtitles | و أعتقد ان هذا سوف يخلد ذكرى طيبة عن أبيك |
| Baban için ne yapabilirim diye düşünüyordum, bu yüklük olayından benim kadar hoşlanmadığını hissettim de ondan. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر ببعض الأشياء التي أستطيع فعلها لأجل والدك شعرت بهذا لم يحب الأمر بقدري |
| O anda ihtiyacın olan şeyi sana sağlayabilmek Baban için daha kolay olabilir, çünkü o böyle durumlara alışık. | Open Subtitles | الأمر أسهل على أبيكِ أن يعطيكِ ما تحتاجينه في الوقت الحالي لأنّ لديه ممارسة في هذا الأمر |
| Baban için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف على أَبِّكَ. |
| Biliyorsun gerçekte, bu Baban için değildi. | Open Subtitles | فى الحقيقة هذا الكلام لم يكن عن والدك |