| Bu cehennemde, bu insanat bahçesinde, şimdi iki yıl geçti. | Open Subtitles | أقمت في حديقة الحيوان هذه، في هذا الجحيم طوال عامين |
| Bu cehennemde, bu insanat bahçesinde, şimdi iki yıl geçti. | Open Subtitles | أقمت فى حديقة الحيوان هذه، فى هذا الجحيم طوال عامين |
| Biliyorum. Bir kere hayvanat bahçesinde kazara bir pitonu kuzenime saldırttım. | Open Subtitles | أعرف، مرة بالمصادفة جعلت أفعى تهاجم أبن عمي في حديقة الحيوان |
| Amerika'da sözüm ona demokrasi var amma okul bahçesinde havalı olan kraldır. | Open Subtitles | يفترض أن تكون أميركا دولة ديمقراطية ولكن في ساحة المدرسة، الرائع يحكم |
| Bence bu olay, hayvanat bahçesinde isimsiz bir kadınla görüşmenin tehlikelerini gösteriyor. | Open Subtitles | ان أردت رأيي فهي تبدو خطرة مثل أن تلتقي بإمرأة في الحديقة |
| Sonra çobana hayvanat Lion House hayvanat bahçesinde iş verdiler. | Open Subtitles | وبعد ذلك أعطوا الرجل العمل فى منزل الأسد بحديقة الحيوان |
| Hayvanat bahçesinde bir sahne çekiliyordu, oynayacak çocuğa ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | نعم ،انهم يصورون مشهد فى حديقة الحيوان ويريدون أطفال اضافيين |
| Hayvanat bahçesinde bir sahne çekiliyordu, oynayacak çocuğa ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | نعم ،انهم يصورون مشهد فى حديقة الحيوان ويريدون أطفال اضافيين |
| Hatırlasana, "Maymun" bize hayvanat bahçesinde ne söylemişti kibar bir dille? | Open Subtitles | أتذكرين ما كان يتكلم عنه القرد في حديقة الحيوانات؟ الأسلوب المهذب؟ |
| Hatta bu aptal hayvanat bahçesinde olmamın bile sebebi sensin. | Open Subtitles | لأنك السبب حتى في أنني في حديقة الحيوانات الغبية هذه |
| Çürümeyi hızlandırmak için cesedi lale bahçesinde eksanguinatladıktan sonra onu plastik sargıyla kapattım. | Open Subtitles | عبئته بلاستيكياً بعدما قُمت بوضع جُثته في حديقة نبات الخزامى لتسريع مُعدل التحلل |
| Öğle yemeği yiyelim mi yoksa hayvanat bahçesinde mi yemek istersiniz? | Open Subtitles | أيجب أن نحظى بالغداء أم تودين تناول الطعام في حديقة الحيوان؟ |
| Annemin arka bahçesinde... yaklaşık iki hafta önce büyük bir kavga etmiştik. | Open Subtitles | خضنا في شجار بشأن ذلك في ساحة والدتي الخلفية منذ حوالي الأسبوعين |
| Dün gece Rawlinss'ların bahçesinde bir adam astın. | Open Subtitles | هذا الرجل الذي شنقته الليلة الماضية في ساحة رولينز |
| Benimle hayvanat bahçesinde buluş. Mümkün olduğunca çok destek kuvvetle. | Open Subtitles | يجب ان نذهب الي الحديقة بمقدار استطاعتنا واحضر معك دعم |
| Evden kaçıyorum. Beni hayvanat bahçesinde aramayın çünkü orda yokum Theo | Open Subtitles | هربت من المنزل, لا تبحثوا عنى بحديقة الحيوان لأنى لست هتاك |
| Belki de sen okul bahçesinde itilip kakılmaktan zevk alıyorsundur. | Open Subtitles | ولكنك على الأرجح تترقب مستمتعاً ضربة خاطفة في باحة المدرسة |
| Kısa zamanda evimin arka bahçesinde bir orman yapmaya başladım ve işte bu üç sene sonraki görünümü. | TED | لاحقاً بدأت بإنشاء حرج في فناء منزلنا وهذه صورة المنزل بعد ثلاثة أعوام |
| Hastings'in arka bahçesinde duruyorlarmış. | Open Subtitles | كانا يقفان في الفناء الخلفي لسكن هاستينغس |
| Ve cinsel davranışları yüzünden, pek fazla hayvanat bahçesinde de yoklar. | TED | ولا تتواجد في حدائق حيوانات كثيرة، بسبب سلوكهم الجنسي. |
| Bir adam arka bahçesinde bir duvar belirirken çimlerini biçiyor. | TED | رجلٌ يجز عشب حديقته بينما يظهر الجدار في فنائه الخلفي. |
| Ben aklımı kaçırdım. Hayvanat bahçesinde uyandım. | Open Subtitles | لقد فَقدتُ عقلي إستيقظتُ في حديقةِ الحيوانات |
| Onların hayvanat bahçesinde mi yoksa sirkinde mi olmayı tercih edersin? | Open Subtitles | الآن، هل تفضل ان تكون في حديقه الحيوان او في السيرك؟ |
| Burada elma bahçesinde dolaşan robotları görüyorsunuz ve bir dakika içinde sol tarafta aynı şeyi yapan iki üyeyi daha göreceksiniz. | TED | هنا سترى الروبوت يطير عبر بستان من تفاح، وبعد دقيقة ترى إثنان من رفقائه يفعلان نفس الشيء في الجانب الأيسر. |
| Ninem bahçesinde böyle bir şey olmasını çok isterdi. | Open Subtitles | يا رجل ، جدتي تحب هذا التمثال في حديقتها |
| İlk bomba, Donanma bahçesinde idi. | Open Subtitles | ، حدث الإنفجار الأول بساحة القوات البحرية |
| Yakında sarayının yedi çember bahçesinde geziniyor olacağız. | Open Subtitles | قريبا، سنجوب الحدائق السبعة الدائرية لقصرك |