| Size Savunma Bakanlığındaki casusumuzu takdim edebilir miyim? | Open Subtitles | هلا سمحتم لي بتقديم جاسوسي في وزارة الدفاع |
| Bak, yazılı bir anlaşma için zaman olmadığını biliyorum, bu yüzden eğer bu virüsü güvenli bir şekilde durdurmanıza yardım edersem Adalet Bakanlığındaki davamda beni destekleyeceğinize söz vermen gerekiyor. | Open Subtitles | انظر, أعرف أنه لا يوجد وقت لإتفاق موقّع لذا فسأثق بك فى أن تساند قضيتى مع وزارة العدل اذا ساعدتك فى تأمين هذا الفيروس |
| Tamam, Adalet Bakanlığındaki işleri düzeltmem gerek. | Open Subtitles | حسناً، لدي بعض العقبات البسيطة مع وزارة العدل |
| Majestelerinin Dışişleri Bakanlığındaki gerçek bir görevli gibi konuştun. | Open Subtitles | تتكلم مثل ضابط حقيقى فى وزارة خارجية المملكة |
| Bu arada, Çalışma Bakanlığındaki adam birisinin yakın bir zamanda Blowtorch aleyhindeki şiayetini geri çektiğini söyledi. | Open Subtitles | بالمناسبة، ذلك الرجل من وزارة العدل قال أن شخصًا ما تراجع عن شكواه مؤخرًا ضد بلوتورش |
| Adalet Bakanlığındaki arkadaşınla hâlâ görüşüyor musun? | Open Subtitles | هل لازلتِ متواصلة مع اصدقائكِ في وزارة العدل؟ |
| Bu uygulamayı, sağlık koçlarının tıbbi asistanlar olduğu kliniklerde ve sağlık koçlarının sağlık Bakanlığındaki gönüllülerden oluştuğu büyük bir kilisede test ettik. | TED | جربنا هذا التطبيق في مصحات، حيث مدربو الصحة هم مساعدون طبيون، وفي الكنيسة الحضرية الكبيرة، حيث مدربو الصحة هم متطوعون من وزارة الصحة. |
| Ama Adalet Bakanlığındaki bazı insanlar eski davalara da bakmak isteyebilirler. | Open Subtitles | لكنني متأكد بأن بعض الأشخاص في وزارة الـعـدل... قد يكونوا مهتمين بـنبش بعض الأعمال القديمه... |
| Bunu internetteki bütün porno sitelerine göndermekle kalmam devlet Bakanlığındaki babanın masasına da ulaşmasını sağlarım. | Open Subtitles | -سوف أضعة على كل مواقع الدعارة على الأنترنت -و بالتأكيد هذا سوف يؤثر على منصب أبيكى فى وزارة الخارجية |
| Dışişleri Bakanlığındaki arkadaşım tüm ayarlamaları yaptı. | Open Subtitles | صديقي في وزارة الخارجية قام بالترتيبات |
| Savunma Bakanlığındaki gözde derin köstebeğim bu akşam ne içiyor? | Open Subtitles | لينوس ماهو الغطاء العميق المفضل لدي؟ في وزارة الدفاع ! |
| Dışişleri Bakanlığındaki dostunuz kim? | Open Subtitles | وصديقك من وزارة الخارجية؟ |
| Bierko'ya sattığım veri ise, Savunma Bakanlığındaki bir bağlantıdan aldığım bir şey. | Open Subtitles | (وبالنسبة للمعلومات التي بعتها لـ(بيركو إنها معلومات تلقيتها من وسيط في وزارة الدفاع |
| Savunma Bakanlığındaki kayınbiraderimi aradım. | Open Subtitles | اتصلت بنسبي في وزارة الدفاع |
| Adalet Bakanlığındaki görüşmen nasıl gitti? | Open Subtitles | -كيف جرت الأمور في وزارة العدل؟ |
| Rosen adalet Bakanlığındaki dostları ile görüşmüş. | Open Subtitles | روزن يفاوض وزارة العدل. |
| Lena'nın Ticaret Bakanlığındaki bir mevkide son adaylar arasına kalışını kutluyorduk. | Open Subtitles | أجل، (لينا) على قائمة المُرشّحين لمنصب في وزارة التجارة بالعاصمة، لذا فإننا نحتفل. |
| Adalet Bakanlığındaki bir arkadaşım Donna Carlisle'ın babasının şirketini bir dava yüzünden elden çıkarmaya çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | صديق لي في وزارة العدل أخبرني أن... (دونا كارلايل) تسعى للتخلص من شركة والدها... قبل توجيه اتهام لها... |