| Bazıları bakireymiş, ve bu şekilde kalmak istiyorlarmış. | Open Subtitles | البعض منهم كانوا عذارى وأنا أردت البقاء كذلك |
| İkisi de hala bakireymiş! | Open Subtitles | واتضح أنهن جميعاً عذارى |
| Şimdi de tamamen boku yemiş durumdayım çünkü Vivian Scully bakireymiş. | Open Subtitles | و هذا يعني اني في ورطة تماماً لانه تبين لي ان فيفيان سكالي تكون كانت عذراء |
| Julia, Paul'la tanıştığında bakireymiş. | Open Subtitles | عندما التقت (جوليا) بـ(بول) كانت عذراء. |
| - Sonra, aslında kâhin bakireymiş. | Open Subtitles | -الكاهنة كانت عذراء |