| Meredith Muir'e göre, Natalie Baldwin, onun erkek arkadaşıyla yatıyormuş. | Open Subtitles | وفقا لميريديث موير، ناتالي بالدوين وجود علاقة غرامية مع صديقها. |
| Bu soruşturmanın öznesi, James Baldwin adlı bir yazardı. | TED | وكان المُشتبه به في ذلك التحقيق هو الكاتب جيمس بالدوين. |
| Peki James Baldwin'in hem halkın hem de otoritelerin hayal gücünde çok büyük görünmesini sağlayan şey neydi? | TED | إذًا، ما الذي جعل بالدوين يُثير القلق في أذهان الجماهير والسلطات على حد سواء؟ |
| Hayatımı değiştiren yazar, ünlü Afro-Amerikan roman yazarı James Baldwin idi. | TED | إن الكاتب الذي غير حياتي، هو الروائي الرائع الأمريكي من أصول أفريقية جميس بالدوين. |
| Yazar ve göçebe James Baldwin 1984'de bir röportaj sırasında sürekli homoseksüelliği ile ilgili sorulara maruz kalmıştı. | TED | الكاتب والرحالة, جيمس بالدوين, أجريت معه مقابلة عام 1984م حيث سُئل أكثر من مرة عن مثليته الجنسية. |
| Bay Baldwin, görüyorum ki bir hayli - nazik konuşacağım - ikinci derece delil toplamışsınız. | Open Subtitles | يا سيد بالدوين لقد قدمت للمحكمة هذا الصباح قدراكبيرا,سوفأكونصبور , دليل عرضيّ غير مباشر |
| Beni avutan bir şey varsa o da buradaki meslektaşım Bay Baldwin'in | Open Subtitles | أشعر بالعزاء من حقيقة أن زميلي السيد بالدوين هنا |
| Tom, Baldwin'lerin komşusu Kozak'ların kızından söz ediyor. | Open Subtitles | توم كان يسأل عن تلك بنت كوزاك من إنتهى من قبل بالدوين. |
| Şimdi, Alec Baldwin'in kardeşlerini emzirirken ne hissettiğini anlıyorum. | Open Subtitles | الآن أعرف شعور آليك بالدوين حينما يرضع إخوانه |
| Richard Wright ,James Baldwin de aynı şeyi yaptılar. | Open Subtitles | ريتشارد رايت، جيمس بالدوين عملا نفس الشيء. |
| İşte bu yüzden Tom Baldwin gibi bir ajanı rafa kaldıramassın. | Open Subtitles | و لذلك لا أستطيع وضع محقق كتوم بالدوين على الرف |
| Baldwin ve Skouris'in, Tess Doerner'ı buradan çıkarıp, Abendson'a geri götürdüklerini. | Open Subtitles | "أن "بالدوين" و "سكوريز" أخرجا "تيس دويرنر و أرجعوها إلى أبيندسون |
| Şimdi, Alec Baldwin'in kardeşlerini emzirirken ne hissettiğini anlıyorum. | Open Subtitles | الآن أعرف شعور آليك بالدوين حينما يرضع إخوانه |
| Ben Tom Baldwin. Bu partnerim, Diana Skouris. | Open Subtitles | انا توم بالدوين وهذة شريكتى ديانا سكوريس |
| Baldwin bunun bir çeşit hile veya akıl oyunu olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | بالدوين يعتقد انها حيله من نوع ما لعبه عقليه |
| Beyler, Ajan Baldwin ve ben odada yalnız konuşacağız. | Open Subtitles | أيها السادة ، أنا و العميل بالدوين نحتاج الغرفة |
| Daha fazla zihin kontrol denemesi olursa Baldwin, atılırsın. | Open Subtitles | أى محاولات أخرى للسيطرة العقلية ، بالدوين سوف تكون بالخارج |
| Bugün, Ajan Baldwin ve Ajan Skouris bu savaşı kazanmamız için neye ihtiyacımız olduğunun örneğini gösterdiler. | Open Subtitles | اليوم ، العميل بالدوين و العميلة سكوريس قدموا مثالا حيا عما نحتاجه لكسب هذه المعركة |
| Senin iyi bir adam olduğunu söylerdi, ama sen Tom Baldwin değilsin, değil mi? | Open Subtitles | قال أنك كنت رجل محترم لكنك الآن لست توم بالدوين ، أليس كذلك ؟ |
| Ben Ajan Baldwin, bu Ajan Skouris. Biz NTAC'ten geliyoruz. | Open Subtitles | أنا العميل بالدوين و هذه هى العميلة سكوريس ، نحن من الـ إن تاك |