| Sonra arkamı döndüm başta eşimle konuştuğunu sanmıştım sonra direk bana baktığını fark ettim. | Open Subtitles | فاستدرتُ، في البداية ظننتُه يقصد زوجتي، ثمّ أدركتُ أنّه ينظر إليّ |
| insanları daha iyi tanırsın.. mesela şu an seni göremiyorum ama bana baktığını biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني لطالما عرفت. ربّاه، كنت أعرف إن عشت في بلدة طويلاً ستعرف السبب الحقيقي مثل أنني أعرف أنك تنظر إليّ الآن رغم أنني لا أراك |
| Gözümü her kapattığımda onun bana baktığını görüyorum. | Open Subtitles | فى كل مرة أفتح عيني أراه أمامى يحدق بي |
| Ona baktığımda o...o şeyin de bana baktığını görüyorum. | Open Subtitles | عندما أنظر لعينيها, أرى ذلك الشيء ينظر لي في المُقابل |
| Köşeyi döndüğümde arkadaşlarımın bana baktığını gördüm. | Open Subtitles | ركضت حول الزواية ورأيت أصدقائي ينظرون إليّ |
| bana baktığını görüyorum. Mmm hmm. | Open Subtitles | أراكم تنظرون إلي وأنا انظر إليكم |
| Geçen gün sınıfta bana baktığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد رأيتك تحدق بي اليوم في الصف |
| Ve o sırada biraz ötede bahçenin karşısında bir adamın bana baktığını farkettim. | Open Subtitles | كما تعلم, بسبب وجود حارس الباب وأشياء أخرى وكان هنالك رجل ينظر إلي لاحظت أنه كان ينظر إلي عبر الفناء |
| Ayrıldıktan sonra dışarı çıktım ve bir adamın bana baktığını gördüm. | Open Subtitles | لكن بعد إنفصالنا خرجت إلى الشارع ورأيت شاباً ينظر إليّ |
| Daha doğrusu, herkesin bana baktığını gördüm. | Open Subtitles | سحقًا، بل كان الجميع ينظر إليّ! |
| Daha doğrusu, herkesin bana baktığını gördüm. | Open Subtitles | سحقًا، بل كان الجميع ينظر إليّ! |
| "Katılıyorum ama madem bu evrende yaşıyoruz bana baktığını varsayalım." | Open Subtitles | سأوافقك الرأي، لكن طالما" ،نعيش في هذا الكون لنفترض أنها كانت تنظر إليّ |
| "Katılıyorum ama madem bu evrende yaşıyoruz bana baktığını varsayalım." | Open Subtitles | سأوافقك الرأي، لكن طالما" ،نعيش في هذا الكون لنفترض أنها كانت تنظر إليّ |
| - Bir kaç kez bana baktığını hissettim. | Open Subtitles | ...مثلا عدة مرات شعرت به يحدق بي |
| Savunma olarak onların bana baktığını sunuyorum. | Open Subtitles | من وجهة نظري، إنه يحدق بي |
| O acıyı hissediyorum, onun da bana baktığını görüyorum. | Open Subtitles | اشعر بنفس الألم وارى وجهه. وارى انه ينظر لي. |
| Ölen çocuğun bana baktığını söylemişti. | Open Subtitles | . قالت أن شبح الفتي الميت ينظر لي |
| Köşeyi döndüğümde arkadaşlarımın bana baktığını gördüm. | Open Subtitles | ركضت حول الزواية ورأيت أصدقائي ينظرون إليّ |
| Köşeyi döndüğümde arkadaşlarımın bana baktığını gördüm. | Open Subtitles | ركضت حول الزواية ورأيت أصدقائي ينظرون إليّ |
| Hepinizin bana baktığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكم تنظرون إلي. |
| Size, işten döndüğümde defalarca orada dikilip bana baktığını söyleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني اخباركم عدد المرات ... التي كنت أخرج فيهـا للعمل و كانت هي تقف بعيداً و تحدق بي |
| Bir polisin bana baktığını hatırlıyorum. | Open Subtitles | استطيع تذكر احد رجال الشرطة ينظر إلي |
| Ama komik olan ne biliyor musun, ben ona baktığımı düşünüyorum, o da bana baktığını. | Open Subtitles | لكن الغريب في الأمر، أنني أعتقد أنني أعتني بها، وهي تعتقد أنها تعتني بي. |
| Hayır, platformun kokusunu alabiliyordum. Bebeğinin bana baktığını gördüm. Haberleri izlemeden onun yüzünü görmüştüm. | Open Subtitles | شممتُ رائحة المنصة و رأيت ابنتها تحدق في وجهي و رأيت وجهها قبل أن أراه في الأخبار |