| Bak, barlarda takılan bir çatı tamircisi istediğimden emin değilim. | Open Subtitles | لا أظن أنني سأثق بصانع أسقف يقضي وقته في الحانات |
| Seksi ve umutsuz kadınların barlarda yalnız içtiğini fark ettiğim zaman. | Open Subtitles | عندما أدركتُ أن النساء المثيرات و اليائسات تشربن لوحدهن في الحانات |
| barlarda bazen insanlar bir şeyler söyler ve bazen de konuşan viskidir. | Open Subtitles | في الحانات أحياناً يتفوّه الناس بأشياء و أحياناً تكون من آثار الويسكي |
| Ama ben normal bir işi olan bir kız değilim ve barlarda tanıştığı normal herifleri beceren ve düğün hediyesi... sorma? | Open Subtitles | ولكن لستُ امرأة لديها عمل عاديّ وتضاجع رجالاً طبيعيّين تلتقيهم في حانات أو في متاجر لشراء هدايا حفلات الزفاف |
| İyi huylu kadınları barlarda bulamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكن أن تقصدا الحانة لإيجاد امرأة محترمة |
| Zamanımızın yarısını kasabada barlarda ve gece kulüplerinde geçirdik. | Open Subtitles | قضينا نصف وقتنا في المدينة في الحانات والنوادي الليلية |
| Amerikalılar da barlarda şarkı söylerler mi? | Open Subtitles | هـلّ الشعب الأمريكي يغنّي في الحانات أيضاً؟ فلقد نسيت |
| Unutmuşum. Hayır. barlarda asık suratla oturmayı severiz. | Open Subtitles | كلا، نحن نميل لأن نكون متجهّمين جداً في الحانات |
| İnsanlar bu yeteneklerini barlarda sergiliyor sanırım ama nereden geldi bu aklına? | Open Subtitles | هناك بعض المهارات لا يمكن أكتسابها إلا فى الحانات العامة ولكن كيف عرفت ؟ |
| Dışarı çıktığımda, geceyi barlarda, gece kulüplerinde geçiririm. | Open Subtitles | عندما أخرج، فإنني أقضي الليل في الحانات والنوادي وأشرب |
| * New York'tan Frisco'ya çalıştım bütün barlarda * | Open Subtitles | والآن، أنا أعمل في الحانات نيويورك إلى فريسكو |
| barlarda oturmak bana hiçyardımcı olmuyor. | Open Subtitles | هذا لا يساعدنى لقد كنا نجلس دائما فى الحانات |
| Öyle gidip barlarda kızlarla takılan tiplerden değilimdir ama yirmi tane telefon numarası aldım dün. | Open Subtitles | وأنا لم أستطع يوماً التكلم مع الفتيات في الحانات لكنني حصلت على حوالى عشرين رقم هاتف ليلة البارحة |
| Pek çok öykü barlarda baslar bunu da orada baslatacagiz. | Open Subtitles | الان كثيرا من القصص تبدأ فى الحانات اذا هناك سنبدأ قصتنا |
| barlarda sigara içmek yasak. | Open Subtitles | يعني ممنوع التدخين في الحانات. ما هي الخطوة التالية؟ |
| barlarda Jason Kinsey gibilerle mi takılıyordun ? | Open Subtitles | هل شنق في الحانات الكثير مع الرجال مثل جيسون كينزي؟ |
| Büyük ihtimalle hangi barlarda takılabileceklerini söylüyordu. | Open Subtitles | فهو ربّما يخبرهم أيُّ حانات يمكنهم ولا يمكنهم الذهاب إليها فحسب. |
| Kirli gey barlarda üç ay geçirdim ve üstüne para mı alacağım bir de? | Open Subtitles | ثلاثة أشهر في حانات شواذ مظلمة, وأتقاضى عنها أيضاً؟ |
| barlarda sigara içemiyorsun, şimdi ne var? | Open Subtitles | أنت لا تستطيع أن تدخن في الحانة ، ماذا ؟ |
| Bu hayallerin gerçek sahibi olan bilim insanı... muhtemelen meteliksiz ve yalnız öldü... ve hayatı boyunca gittiği barlarda... | Open Subtitles | أحلام شخص آخر، عالم ما آخر الذي من المحتمل مات مفلساً وحيداً وجلس في الحانة يخبر الناس بإنه أرسل رجالاً إلى القمر. |
| Polisten kaçan birinin barlarda oturacağını düşünmek tuhaf. | Open Subtitles | من المحير ان اتصور ان يذهب رجلا متهما بالقتل ليجلس فى البارات |
| - Böyle giyinip barlarda takılacaksan daha hızlı koşabilmen lazım. | Open Subtitles | -تريدين أن ترتدي مثل هذه الملابس وتذهبي للحانات ؟ يجب أن تكوني سريعة جداً في هروبكِ .. |
| Otellerde ve karanlık barlarda gizlice vakit geçiremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكنني تحمل الخروج بالخلسة، وأقضي الوقت معكِ في الفنادق والحانات المظلمة. |
| Büyük bir şanssızlık sonucu en sevdiği barlarda bazı dar kapıların ardında, kırmızı yünlü gömlekli bir adamın asla bilemeyeceği şeyler yüzünden inanılmaz darbeler yediğini düşünerek hayatını mahvetmişti. | Open Subtitles | لحسنالحظ... حياته كانت بائسة للأبد يظن أن الرجال ذوي القمصان الصوفية الحمراء المختبئينوراءبابضيق بالحانات... |