| Küresel olarak Girişimciler Örgütü ve Genç Başkanlar Örgütü adlı iki örgütün önemli bir parçasıyım. Barselona’da bir konuşma yaptığım | TED | أنا مشارك في بعض المنظمات العالمية تسمى منظمة رجال الأعمال و منظمة الرؤساء الصغار لقد عدت لتوي من مؤتمر في برشلونة |
| Amsterdam'da eczanede patlama, ondan önce Barselona'da, MOSAD'da. | Open Subtitles | و مرشدي الموساد موجودون في برشلونة قبل كل هذا |
| Vicky ve Cristina yazı Barselona'da geçirmeye karar verdiler. | Open Subtitles | فيكي و كريستينا قررتا أن تمضيا الصيف في برشلونة |
| Barselona'da söylerim. | Open Subtitles | سأخبركَ في برشلونه. |
| - Tony'yle Barselona'da. | Open Subtitles | في برشلونه مع توني. - من توني؟ |
| Oraya erken gelip bilgisayardan çalışabilirim ve Barselona'da evlenebiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أن آتي مبكرا و أعمل من خلال حاسوبي و يمكننا أن نتزوج في برشلونة |
| Milliyetçiler geldiğinde Barselona'da ölen bir Arjantin'li. | Open Subtitles | رجل أرجنتيني، قـُتل في "برشلونة" عندما دخلها القوميون. |
| Ben, Dolunay Şovalyesi Şovalye Don Kişot'un maceralarını öğrendikten sonra kendisini dolunayda Barselona'da düelloya davet ediyorum. | Open Subtitles | أنا فارس الهلال، علمت بمغامرات الفارس المتجول "دون كيخوتي"، و أتحداه لنزال في "برشلونة" عند إكتمال القمر |
| Ben Barselona'da görürüm. Orada bedava nasıl olsa. | Open Subtitles | -سأراها في "برشلونة"، كل شيء مجانيٌ هناك |
| Vicky'nin ailesinin Barselona'da yaşayan uzaktan akrabalarının Temmuz ve Ağustos için ikisini birden ağırlamayı teklif etmesi onlar için çok iyi oldu. | Open Subtitles | اكتمل كل شيء حين عرضت إحدى القريبات البعيدات لعائلة فيكي و التي كانت تعيش في برشلونة أن تستقبل الفتاتين في شهري تموز و آب |
| Tahminimce bu sabah Barselona'da olan olaylarla ilgili. | Open Subtitles | تخميني أن للأمر علاقة بما حدث في " برشلونة " هذا الصباح اعتقل هذا الصباح استخباريون إسبان |
| Paris'teki son gösterilerinden önce, Barselona'da beraber takılıyoruz. | Open Subtitles | سنلتقيّ بهّما هُنّا في " برشلونة " قبل الأنتقال إلى " باريس " من أجل عرضهّما الأخير |
| Ama ben bu hafta Barselona'da bir konferanstayım. | Open Subtitles | لكن أَنا في a مؤتمر في برشلونة هذا الإسبوعِ. |
| Aslında Bilbao'lı. Ama Barselona'da öğretti. | Open Subtitles | من "بلباو" في الحقيقة ولكنه درّس في "برشلونة" |
| Eve mi geleceksin, yoksa Barselona'da mı kalacaksın? | Open Subtitles | حسنا، هل ستعود للبيت أم ستبقى في "برشلونة"؟ |
| Alec dedi ki, Robert sana Barselona'da evlenme teklif etmiş. | Open Subtitles | أخبرني "أليك" أن "روبرت" طلب يدك في "برشلونة". |
| Barselona'da şu anda gündüz. Arayıp ne diyeceğim? | Open Subtitles | ـ في (برشلونة)، أنه وقت النهار ـ ماذا أقول؟ |
| O Barselona'da, Kyle. | Open Subtitles | " إنها في برشلونه يا " كايل |
| İyi de Barselona'da bu yapılır. | Open Subtitles | (هذا مايفعله الناس في (برشلونه |