| 100 metre içinde karşılaşınca, telefonlarımız çalar "Çık'a" ya da "Çıkma'ya" basarsın. | Open Subtitles | عندما يكون أحد على بعد يقل عن 100 يارد هاتفينا يرنان يمكن أن تضغط على واعد أو اكره اذا كلانا ضغط على واعد |
| 100 metre içinde karşılaşınca, telefonlarımız çalar "Çık'a" ya da "Çıkma'ya" basarsın. | Open Subtitles | هاتفينا يرنان يمكن أن تضغط على واعد أو اكره اذا كلانا ضغط على واعد كل شخص يحصل على رقم هاتف الآخر |
| O bir saniyede frene basarsın ve duvara yapışırız. | Open Subtitles | في ثانية واحدة يمكنك أن تضغط المكابح ونتحطم بالجدار |
| Hazır olduğun zaman bu kırmızı düğmeye basarsın. | Open Subtitles | تضغطين على هذا الزر الأحمر عندما تكونين مستعدة |
| Eğer uzarsa bu düğmeye basarsın, gelmiyorlarsa, ben gelirim. | Open Subtitles | أطول من ذلك تضغطين على هذا الزر، وإذا لم يأتوا أنا سأتي |
| Buna basarsın ve hepsi gitmiş olur. | Open Subtitles | عليك فقط أن تضغط هذا وسيذهبوا كلهم |
| İkinci kelimenin doğru olduğunu düşünürsen, ikinci düğmeye basarsın, üç ve dört için de aynısı geçerli. | Open Subtitles | إذا كنت تظن أنها الكلمة الثانية "ذراع فعليك أن تضغط على الزر الثاني إلى آخره الخيار الثالث والرابع |
| İnternete bağlanır, enter tuşuna basarsın o kadar. Yayımlanmış olur. | Open Subtitles | يمكنكِ دخول الإنترنت وبكل بساطة تضغطين على "نشر" وهاهي ذا, منشورة. |