| Batı yakasında ise, üç bekar kız bekar bir adamın, eve alışma partisine gittiler. | Open Subtitles | أما في الجانب الغربي فقد ذهبت ثلاث عازبات إلى حفل إنتقال الشاب الأعزب |
| Batı yakasında yaşayan beyazlar için mezarlıktan önceki son durak. | Open Subtitles | المكان الأخير قبل المقبرة للبيض من الجانب الغربي.. |
| Batı yakasında bir oda kiralıyor ve Sosyal Güvenlik kayıtlarına göre iş arıyor. | Open Subtitles | ركضت لها رقم الضمان الاجتماعي. تستأجر غرفة في الجانب الغربي ويجمع البطالة. |
| Kaliforniya'da, Batı yakasında veya dünyanın başka yerlerinde yaşayan arkadaşların, ailen veya iş arkadaşların olduğunu düşün. | TED | فكر في أصدقائك وأهلك وزملاء عملك في كاليفورنيا، على الساحل الغربي أو في مناطق أخرى من العالم. |
| Batı yakasında bir ceset daha bulmadan cevabı bulmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد إجابات قبل أن نجد جثة آخرى بالجانب الغربي |
| Batı yakasında depoların oralarda bir kümelenme dışında. | Open Subtitles | باستثناء تجمّع المخازن والمستودعات في الجهة الغربية من المدينة |
| Batı yakasında bir yer bulmalıyız. 309 Batı 43. | Open Subtitles | يجب أن نجد مكانا فى وست سايد جرب العنوان 309 وست . |
| Eğer Kia Batı yakasında yaşıyor ve dans grubu de şehir merkezindeyse... | Open Subtitles | إذا عاش كيا على الجانب الغربي و كانت الشركة الرقص وسط المدينة... |
| Batı yakasında bir çok yere sahip. | Open Subtitles | يُسيطر على الكثير من عقارات الجانب الغربي |
| Batı yakasında ekstra bir destek fena olmaz. | Open Subtitles | ربما هي الدفعة الصغيرة التي نحتاجها في الجانب الغربي |
| Batı yakasında meşhurdur. Tanıyor musun? | Open Subtitles | له شأن كبير في الجانب الغربي أسمعت عنه ؟ |
| Her zamankinden daha yoğunduk Batı yakasında iki kız öğrenci vardı. | Open Subtitles | نحن مشغوليين على غير المعتاد بعض الرموز في الجانب الغربي الأسبوع الماضي |
| öyleyse geriye bir kurbanı kaldı. tahminen Batı yakasında biryerlerde. | Open Subtitles | إذاً، لديه ضحية واحدة متبقية يجب أن تشير لمكان ما، ويفترض انه الجانب الغربي |
| Batı yakasında toplantın olduğunu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لم أعلم أن لديكِ اجتماعاً في الجانب الغربي لا أذكر أنني وضعته في جدول مواعيدك |
| Kalenin Batı yakasında bir kafes var. Oradan uzak durmalıyız. | Open Subtitles | هناك كوخ في الجانب الغربي يجب أن نبتعد عنه |
| - Karısına. O, onun karısı. - Batı yakasında kaç tane bakkal var? | Open Subtitles | زوجته، إنها زوجته كم عدد المتاجر علي الساحل الغربي |
| Ne demek Batı yakasında kimsede ot kalmadı? | Open Subtitles | أتخبرني أن لا مخلوق في الساحل الغربي لديه قنّب؟ |
| Onun, Batı yakasında diğer birkaç birinci sınıf kaçıkla takılan Sugar Ray Leonard olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يظن انه مثل " شوغر ري لينارد " و يتسكع بالجانب الغربي مع مجانين من الدرجة الاولي |
| Araç Batı yakasında terkedilmiş. | Open Subtitles | لقد تم ترك السيارة بالجانب الغربي |
| Ve kadına kim saldırdıysa nehrin Batı yakasında yapmış. | Open Subtitles | وأي من هاجمها فقد كان من الجهة الغربية للنهر |
| - Batı yakasında iyi bir yer biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف أماكن مناسبة فى وست سايد ؟ |
| Batı yakasında parti var | Open Subtitles | والحفلة هنا في الجزء الغربي |
| Amador her an Batı yakasında bir iş görüşmesi yapabilir. | Open Subtitles | كل مرة يعمل فيها (أمادور) على الساحل الشرقى |
| Şu an Batı yakasında saat 7:00'yi geçiyor ve California önseçimi resmen başladı. | Open Subtitles | انها السابعه صباحاً هنا على الساحل الغربى و انتخابات كاليفورنيا مستمره |