| Okyanusa kıyısı olan büyük şehir kristalin Bataklığı tarafından kuşatılacak, | Open Subtitles | المُدن الكبيرة المُطلة على المحيط ستُغرق في مستنقع من البلور |
| Küçük alçak büyücü onları Ölü Ağaçlar Bataklığı'ndan getirdi. | Open Subtitles | الساحر الوغد أحضرهم من خلال مستنقع الأشجار الميتة |
| Söyleyeceğim şu ki, Alev Bataklığı insana gerçekten diken üstündeymiş hissi veriyor. | Open Subtitles | حسنا... شئ واحد سوف أقوله مستنقع النار سيجعلك تسيرين على أصابع قدميك |
| Sürahi bitkilerinin ortama hakim olduğu bu misafirperver olmayan Bataklığı ele alalım. | TED | على سبيل المثال، فهذا المستنقع الموحش، حيث تسود نباتات الإبريق. |
| Eğer motel civarındaki Bataklığı araştırırsanız, sanırım... | Open Subtitles | اذا ذهبتم لذلك المستنقع الواقع قرب الفندق |
| En azından Bataklığı kurutabiliriz! | Open Subtitles | لكنها تكلف الخزينة على الأقل فقط تصريف المستنقعات |
| Alev Bataklığı' ndan beri bu durumda. | Open Subtitles | انها تبدو هكذا منذ أن خرجت من مستنقع النار |
| Mizunomi Bataklığı'ndan Bunta, Sado bölgesine gidecekti. | Open Subtitles | بونتا من مستنقع ميزونيومي تم اختياره لكي يعتبر الممثل لمنطقة سادو |
| Tamasaburo gençlik arzularıyla tereddüt yaşıyorken Mizunomi Bataklığı'ndan Bunta, Sado çayırlarında dolanıp,... | Open Subtitles | بينما تاماسابورو متردد بقراره في شبابه بونتا من مستنقع ميزونومي كان يجوب حقول سادو |
| Bir yanlış tanılar Bataklığı... | Open Subtitles | ولكن كنت بصدد الملف الرئيسى إنها مستنقع من التشخيصات الخاطئة |
| Emir önemsiz bir yerdeki değersiz lanet bir Bataklığı savunmaktı. | Open Subtitles | الاوامر كانت ان اتحمل بعض الاوغاد الى مستنقع فى اى مكان |
| Görünüşüne bakılırsa, Bataklığı geçmeyi başarmışsın. 0 kolay kısmıdır. | Open Subtitles | وواضح من مظهرك أنك نجحت في اجتياز مستنقع اليأس وأنت على قيد الحياة، فهذا هو الجزء السهل |
| Birkaç öğrenci ve ben, Büyük Dehşet Bataklığı'na bir keşif gerçekleştireceğiz. | Open Subtitles | سأقوم أنا وبعض الطلاب برحلة إستكشافية في مستنقع كبير |
| Bu efsane büyük Bataklığı geçtiğimizden beri var. | Open Subtitles | تلك الرؤية كانت في قبيلتنا منذ أن عبرنا المستنقع العظيم |
| Bu Bataklığı lanet olası avucumun içi gibi bilirim. | Open Subtitles | إنني أعرف هذا المستنقع كما أعرف راحة يدي اللعينة |
| Tamam, böyle daha iyi. Artık Bataklığı görüyorum... | Open Subtitles | حسنا، هذا أفضل استطيع الآن رؤية المستنقع.. |
| Siz ek kalıntılar bulmak üzere Bataklığı tarayın. | Open Subtitles | حسنا, لماذا لا تبحث في المستنقع من أجل المزيد من البقايا |
| Büyük Bataklığı geçmemiz iki günden fazla sürer. | Open Subtitles | سنأخذ حوالي يومان لكي نعبر المستنقع الكبير |
| Doğu'daki Bataklığı eski makineyle kazıyorduk. | Open Subtitles | .كنا نقوم باستخراج الآلات القديمة من المستنقعات الشرقية |
| Boga Bataklığı, mevcut konumunuzun tam olarak 2.7 kilometre güneyindedir. | Open Subtitles | بوجا سوامب تقع بالضبط 2.7 كم بسبب الجنوب... من موقعك الحالي. |
| - Onlar Bataklığı sevmiyor. | Open Subtitles | - انهم لا يحبون الأهوار. |
| George budur işte bir kenef, bir bataklık, G.D. Bataklığı! | Open Subtitles | "هذا هو " جورج مستنقع ، سبخ ، مستنقعات |
| Burası canavar Bataklığı. Cinayetler, katliamlar, kaçak deliler. | Open Subtitles | إنه مرتع للوحوش مليء بجرائم القتل والفوضى والمختلين الهاربين |