| bataryalar üstünde sürüsüne bereket iş yaptıktan sonra, burger yiyordum. | Open Subtitles | كنت اتناول البرغر بعد يوم شاق من العمل على البطاريات |
| Ekip onu etkin kılmak için gerçekten odaklandı, bataryalar küçük, hafif ve uzun ömürlü. | TED | وركّزَ الفريق حقًا على جعلها فعّالة، بحيث تكون البطاريات صغيرة وخفيفة وتستمر لفترةٍ أطول. |
| Ve sadece bir hedefimiz olacak sadece bir tane, bataryalar boşalmadan güneşin doğuşunu yakalamak. | TED | وسيكون على الطائرة تحقيق هدف واحد فقط ان تدرك شروق الشمس المقبل قبل نفاد البطاريات |
| Dokunmatik sensörler eklemek ve elektrik sistemlerinin yenilenebilir bataryalar kullanabilmesi için ekranlarını düzelttik. | TED | عدلنا هذه الشاشات حيث أضفنا أجهزة استشعار للمس وأنظمتها الكهربائية كانت تعتمد على بطاريات يعاد شحنها. |
| 1, 2 ve 3. bataryalar, ateş. | Open Subtitles | بطاريات 1, 3 و4 إفتح النار وإستمر على ذلك |
| Kovan Dartlar gönderiyor, Efendim. Bütün bataryalar, o iniş sahalarına ateş edin! | Open Subtitles | السفينة الأم تطلق السهام أطلق على تلك الحجرات, كل المدافع |
| bataryalar düzeltilene kadar 10 hafta. | Open Subtitles | عشرة أسابيع قبل إعادة المدفعية. |
| Jack, bataryalar tamamen boşalmadan önce, herşeyi kapatalım ki atmosfere giriş için yeterli enerji kalsın. | Open Subtitles | هيا يا جاك قبل أن تموت البطاريات نهائيا فالنطفيء كل شيء لعلنا نستطيع توفير طاقة تكفينا لكي نعود |
| bataryalar yarım saat içinde biter. Çok az zamanımız var | Open Subtitles | ،ستفرغ البطاريات بعد نصف ساعة الوقت قصير جداً |
| Sorun muhtemelen bataryalarda. Ucuz bataryalar, ayarları doğru yapılamıyor. | Open Subtitles | لا بد أنها البطاريات إنها بطاريات رخيصة، وليست قوية ومغذية |
| Yüzbaşım. Şuanki hızımızla bataryalar 12 saate kadar dayanabilir. | Open Subtitles | كابتن بسرعتنا الحالية البطاريات ستشغلنا نحو 12 ساغة |
| Kamyonda evrak falan da yok, sadece mıknatıs ve bataryalar. | Open Subtitles | ليس هناك اوراق على الشاحنة المغناطيس، أو البطاريات |
| bataryalar hâlâ ping radyofarı için yeterince enerji yayıyorlar. | Open Subtitles | البطاريات يمكنها تزويد طاقة كافية لتوفير طلعة استكشاف |
| Baş Rahibe, bataryalar olağanüstü derecede yanıcıdır bütün filoyu yok edebilir. | Open Subtitles | يا سمو الكاهنة العليا، البطاريات فائقة القابلية للاحتراق |
| Yine de bazı bataryalar hızlıca onarıldı. | Open Subtitles | لكن سرعان ما استوعبت بعض بطاريات مدافعهم المفاجأة |
| Çantanda paha biçilmez bataryalar ve bir atom bombası var. | Open Subtitles | لديك بطاريات لا تقدر بثمن وقنبلة ذرية في حقيبتك. |
| Kovan Dartlar gönderiyor, Efendim. Bütün bataryalar, o iniş sahalarına ateş edin! | Open Subtitles | السفينة الأم تطلق السهام أطلق على تلك الحجرات, كل المدافع |
| Tüm bataryalar, ateş! ateş! | Open Subtitles | الى كل المدافع اطلقوا النيران, اطلقوا النيران |
| bataryalar ateş kes. | Open Subtitles | المدفعية, اوقفوا الضرب |