| Ufak tefek adamlarla uğraşmaya bayılan tipik bir kabadayı. | Open Subtitles | هو الشرسُ المثاليُ الذي يَحبُّ الإعتِداء على a رجل صغير. |
| Ufak tefek adamlarla uğraşmaya bayılan tipik bir kabadayı. | Open Subtitles | هو الشرسُ المثاليُ الذي يَحبُّ الإعتِداء على a رجل صغير. |
| Hastaların üzerine bayılan hemşireler... Hiç hoş değil. | Open Subtitles | الممرضون يغمى عليهم بسبب حالة المريض هذا شيء غير محبب |
| Sen, azıcık kan görünce bayılan yetişkin bir adam. | Open Subtitles | و انت رجل ناضج يغمى عليك عند رؤية القليل من الدماء |
| Bir keresinde asansörlerde yiyişmeye bayılan bir hatunla birlikteydim. | Open Subtitles | كنت ذات مرة مع هذه الفتاة التي أحبت أن تكون غريبة في المصعد |
| Adres kısmında "oturan kişi" yazıyor ama yarı fiyatına halı temizliğine bayılan oydu. Yok bir şey. | Open Subtitles | كان مُعنون لـ "المقيمين،" لكنها أحبت أن تحصل علي نصف السعر لتنظيف السجاد كل شيءٍ علي ما يرام. |
| Benimle sevişmeye bayılan seksi genç bir erkeğim var ve şahaneyim. | Open Subtitles | لدي شاب مثير الذي يحب أن يمارس الجنس معي، وأنا رائع. |
| Spor yapan, spora bayılan çocuğum ben. | Open Subtitles | أنا الفتى الذي مارس الرياضة و الفتى الذي يحب الرياضة |
| Evet, sen geçen gün bayılan kızsın, değil mi? | Open Subtitles | أجل أنت الفتاة التي أغمي عليها في ذلك اليوم, صحيح؟ |
| Ufak tefek adamlarla uğraşmaya bayılan tipik bir kabadayı ufak tefeklerle uğraşan... | Open Subtitles | هو a شرس مثالي الذي يَحبُّ إعتِداء على a رجل صغير... ... إعتِداءعلىaرجلصغير... |
| Ufak tefek adamlarla uğraşmaya bayılan tipik bir kabadayı ufak tefeklerle uğraşan... | Open Subtitles | هو a شرس مثالي الذي يَحبُّ إعتِداء على a رجل صغير... ... إعتِداءعلىaرجلصغير... |
| Allahtan iyi arkadaşlarım varmış çünkü ilk bayılan kişi bendim. | Open Subtitles | ومن الجيد أني كنت حول اصدقاء جيدين لأنني كنت أول شخص يغمى عليه |
| Burada bayılan ilk baba o değil. | Open Subtitles | انه ليس الوالد الاول الذي يغمى عليه هنا |
| bayılan keçiler. Uydurmuyorum. | Open Subtitles | يغمى على الماعز |
| İlk bayılan bıçaklanır. | Open Subtitles | يغمى عليه سيتم طعنه |
| Bence fillere bayılan annemdi. | Open Subtitles | أظنها أمي التي أحبت الفيلة |
| Spor yapan, spora bayılan çocuğum ben. | Open Subtitles | أنا الفتى الذي مارس الرياضة و الفتى الذي يحب الرياضة |
| Geçen gün sizi görünce bayılan Aleksandra da var içlerinde. | Open Subtitles | وستكون بينهن المدعوة "أليكسندرا" التي أغمي عليها عندما رأتك |