| bay Graham, o mükemmel zekanızın size anlatmaya çalıştığı şey son derece basit: | Open Subtitles | سيد جراهام, كما يُدرك عقلك الرائع, ما احاول قوله لك, فهو أمر بسيط للغاية |
| - Hayır bay Graham, karım hâlâ rahatsız. | Open Subtitles | لا يا سيد جراهام, زوجتى مازالت متعبة اسف |
| bay Graham, tezimin daha yıkıcı olması için kitaplar ve broşürler edindim. | Open Subtitles | سيد جراهام, لقد اشتريت الكتب لكى اجعل مناقشاتى اكثر اقناعا وشراسة |
| bay Graham, Elm Sokağı'nı arıyorsanız bu taraftan gitmelisiniz. | Open Subtitles | سيد غراهام,إذا كنت تفتش عن شارع إيلم ,فهو في هذا الاتجاه |
| bay Graham ve ben İngiltere Bankası'nı havaya uçuracağız. | Open Subtitles | انا و السيد جراهام سوف نقوم بنسف بنك انجلترا |
| bay Graham'ın editörünün bir kadın olduğunu öğrendiğimde şaşırdım. | Open Subtitles | لهذا السبب فوجئت بأن رئيس التحرير المسؤول عن السيد غراهام كان امرأة |
| Ama cidden, bay Graham dediği haliyle, hiç de araştırma değildi. | Open Subtitles | لكن الطريقة التى يتحدث بها مستر جرهام ليس بها أى تطفل |
| bay Graham, başlarda özgürdüm, sonra korkunç bir şey oldu. | Open Subtitles | سيد جراهام, لقد كنت حرا منذ فترة ثم حدث شئ رهيب |
| İyi akşamlar bay Graham. Sağlık yürüyüşüne mi çıktınız? | Open Subtitles | مساء الخير سيد جراهام ارى انك تتمتع بحقوقك الدستورية |
| Size iyi geceler diliyorum bay Graham. | Open Subtitles | اعتقد اننى سأقول وداعا سيد جراهام عمت مساءا |
| Hoşçakalın bay Graham. Her erkek dürüst değildir. | Open Subtitles | الوداع سيد جراهام كل الرجال ليسوا مخلصين |
| Sizi tam da bu nedenle buraya getirdik bay Graham. | Open Subtitles | و هذا بالضبط سبب احضارك الى هنا يا سيد جراهام . |
| Beni bağışlayın bay Graham, ...berbat bir baş ağrım var. | Open Subtitles | اعذرنى يا سيد جراهام لدىّ صداع رهيب |
| bay Graham, bazı insanlar doğuştan katildir. | Open Subtitles | سيد جراهام, هناك رجال هم قتلة بالفطرة |
| İyi geceler bay Graham. | Open Subtitles | عمت مساءا سيد جراهام عمت مساءا |
| bay Graham. Şimdi ne yapacaksınız? | Open Subtitles | سيد غراهام , ماهي الخطوة التالية؟ |
| bay Graham'e yardım edebilecek biri olsaydı, bu kişi Hannibal olurdu. | Open Subtitles | إن كان هنالك من أمكنه مساعدة سيد (غراهام)، فكان سيكون (هانيبال) |
| En sonunda hayatına mal olacak hastanın bay Graham olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أن سيد (غراهام) كان أخيراً سيكون المريض الذي يكلفك حياتك |
| Üçüncüsü, tanıklar bay Graham Rogers, Bay Thomas Callahan ve Bay ve Bayan Paul Lukash- aslında ateş edildiğini gördüler. | Open Subtitles | ثالثا، الشهود – السيد جراهام روجرز السيد توماس كالاهان والسيد والسيدة بول لوكاش بالفعل شاهدوا الطلقة تضرب |
| bay Graham Rogers'ı kürsüye almak istiyorum, lütfen. | Open Subtitles | اود من السيد جراهام روجرز ان يتقدم للمنصة، رجاءا |
| Bana tanrımın kim olduğunu bay Graham Claydon mu söyleyecek? | Open Subtitles | السيد.غراهام كلايدون سوف يخبرني من هو إلهي؟ |
| bay Graham, belki de başka bir aile seçmelisiniz. | Open Subtitles | مستر جرهام ربما من الافضل ان تختار اسرة اخرى |
| bay Graham selam söyledi. | Open Subtitles | سيد غرام يرسل تحياته لك |