| Onu bu sabah banyoda baygın halde bulmuş. | Open Subtitles | فلقد وجدتها فاقدة الوعي هذا الصباح في المرحاض |
| Kardeşinin baygın halde olmasını sağlamak, kardeşini izleyen ekranları ve aynı zamanda o etrafta yokken, kardeşini muayene etmek isteyenleri kandırmak için ona uyku ilacı verdiğini itiraf etti. | Open Subtitles | لقد إعترف بإعطائها ليبقيها فاقدة الوعي ليس فقط ليخدع الأجهزة التي تراقبها |
| Sonra yukarı çıktık ve eşinizi baygın halde bulduk. Banyo da kanla kaplıydı. Onu giydirdim ve buraya getirdik. | Open Subtitles | بعدها صعدنا للأعلى و رأينا زوجتك فاقدة للوعي و الحمام مغطى بالدم , البستها و جئنا بها الى هنا |
| Lauren, seni bir otel odasında baygın halde buldum. | Open Subtitles | لورين, لقد وجدتك على أرض غرفة في فندق وكنت فاقدة للوعي |
| Öğretmenlerden biri seni avluda baygın halde bulmuş. | Open Subtitles | وجدك أستاذ جامعيّ مغشيّة داخل الباحة. |
| Sonra nereye gittiğini anladım ve koşarak Salvatore malikânesine gittim. Orada seni baygın halde buldum. | Open Subtitles | ولمّا علمت لأين ذهبتِ، فأسرعت لبيت (سلفاتور) لأجدك مغشيّة. |
| Sen ortalarda yokken Jakob Vries'in koruma ekibindeki dört ajan baygın halde bulundu. | Open Subtitles | منذ أن اختفيتِ الأربع عملاء الخاصين بمراقبة (جايكوب فريس) وجدوا مغماً عليهم |
| Sen ortalarda yokken Jakob Vries'in koruma ekibindeki dört ajan baygın halde bulundu. | Open Subtitles | منذ أن اختفيتِ الأربع عملاء الخاصين بمراقبة (جايكوب فريس) وجدوا مغماً عليهم |
| Yani, siz buzdan çıkarıldıktan sonra, baygın halde yatarken, ben de oradaydım. | Open Subtitles | أعني، أنني كنتُ موجودًا عندما كنت غائباً عن الوعي بسبب الجليد. |
| Anlaşılan, 10 yaşındaki bir çocuk bayanlar tuvaletinde dolanıyormuş ve beni yerde baygın halde bulmuş. | Open Subtitles | على ما يبدو أنّ طفلة عمرها نحو 10 سنوات كانت تتجول في غرفة السيّدات وجدتني فاقدة الوعي على الأرض. |
| Parktaki beton merdivenlerden düştükten sonra olay yerinde baygın halde bulunmuş. | Open Subtitles | وجدت فاقدة الوعي بعد سقوط عنيف أسفل درج من الخرسانة |
| Tomin adında bir adam beni halkalarda baygın halde bulmuş. | Open Subtitles | وأنا فاقدة الوعي في الحلقات وقد اعتقد... |
| Kendime geldiğimde, yaram iyileşmişti ve Chloe birkaç metre ötede, baygın halde yatıyordu. | Open Subtitles | وعندما استيقظت، الجرح قد شفي و(كلوي) كانت مستلقية على بضعة أقدام، فاقدة الوعي |
| Kaldırımda baygın halde bulundunuz. | Open Subtitles | لقد وجدت فاقدة للوعي على الرصيف. |
| Annen, Whitecross alt şeridinde baygın halde bulunmuştu. | Open Subtitles | عُثر على والدتكِ بنفق ايتكروس)، فاقدة للوعي) |
| Yani sen buzdan çıkarıldıktan sonra baygın halde yatarken ben de oradaydım. | Open Subtitles | أعني، أنني كنتُ موجودًا عندما كنت غائباً عن الوعي بسبب الجليد. |