| K.ltak hayatının aşkını ve bir kaç arkadaşını Cadılar Bayramı'nda yemeğe çağırmış. | Open Subtitles | تلك العاهرة دعت الى هنا عشيقها وبعض اصدقائها للعشاء في عيد القدسين |
| Önümüzdeki Cadılar Bayramı'nda farklı bir kostüm giymeye ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك لو تجربي في عيد هالووين القادم زيا مختلفا؟ |
| Çünkü yapmazsan, onun yüzünü keseceğim ve Cadılar Bayramı'nda giyeceğim. | Open Subtitles | لأنك إن لم تحضره، سأسلخ وجهها وأرتديه في عيد القديسين. |
| Ve son olarak, her ne kadar Korku Bayramı'nda yapılsa da bahçeme bal kabağı koymak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أخيرا أن أضع قرعه في الخارج وأعلم أنني وضعتها لعيد الهالوين |
| Fırsat. Ve Cadılar Bayramı'nda Joker olmuştu. | Open Subtitles | و تنكر كالجوكر في الهالووين و هذا هو الدافع |
| Cadılar Bayramı'nda böyle şeyler olabilir. | Open Subtitles | الأشياء المخيفة تميلُ إلى الخروج في الهالوين |
| Cadılar Bayramı'nda dörtlü takılsak nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا عن ان نذهب بموعد مزدوج في عيد الهلوين ؟ |
| 2 yıl önce Cadılar Bayramı'nda... ı.Sara Crewson bir grup arkadaşıyla şeker toplamak için çıktı. | Open Subtitles | خرجت سارة كروسون منذ عامين في عيد القديسين مع مجموعة من الأصدقاء ، وقررت العودة للبيت مبكرة |
| Geçen Cadılar Bayramı'nda kim aldı o çizmeleri size? | Open Subtitles | انا أعني ، من إشترى لكم هذه الأحذيه في عيد التنكر المآضي ؟ |
| Cadılar Bayramı'nda kızıma yaklaşmak yok sana. | Open Subtitles | أنت ممنوع من التواجد حول ابنتي في عيد القديسين |
| Ama annem Cadılar Bayramı'nda hava karardıktan sonra şeker mi şaka mı yapmamıza izin verir, eğer sıra ondaysa. | Open Subtitles | ولكن امنا تجعلنا نفعلها دائماً في الظلام عندما يكون دورها في رعايتنا في عيد الهالوين |
| Bir dahaki sefere Cadılar Bayramı'nda birini kovarken öncelikle siktiğimin sivri kulaklarını çıkarırsan iyi olur. | Open Subtitles | تعرفين .. المرة القادمة عندما تقومي بفصل شخص في عيد القديسيين ربما عليك ان تنزعي سدادات اذنيك اللعينتين اولاً |
| Ben 10 yaşımdayken Cadılar Bayramı'nda astım krizi yaşadım. | Open Subtitles | عندما كنت في العاشرة حصلت لي أزمة ربو في عيد القديسين |
| Cadılar Bayramı'nda, ölüler özgürce dolaşabilir. | Open Subtitles | يمكن للموتى السير بحرية في عيد القديسين. |
| Cadılar Bayramı'nda eve gelen çocukları. | Open Subtitles | الأطفال الذين جائوا إلينا في عيد القديسين |
| Son çalıştığım hukuk firması oldukça tutucuydu. Çalışanların hiçbiri Cadılar Bayramı'nda kostüm giymezdi. | Open Subtitles | وظيفتي السابقة كانت في شركة محاماة تقليدية للغاية لم يكن هناك أي استعداد لعيد القديسين |
| Robin, Cadılar Bayramı'nda ne yapıyorsun? | Open Subtitles | روبين .. ما خططك لعيد الهلوين ؟ |
| Ted, Cadılar Bayramı'nda ne yapıyorsun? | Open Subtitles | تيد .. ماذا تفعل لعيد الهلوين ؟ |
| Ve Cadılar Bayramı'nda Joker olmuştu. Gerekçe. | Open Subtitles | و تنكر كالجوكر في الهالووين و هذا هو الدافع |
| Cadılar Bayramı'nda tekrar İtalya'ya gelmeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت افكر بالعودة الى ايطاليا في الهالوين |
| Bu sene Cadılar Bayramı'nda sosis olmaya mı karar verdin? | Open Subtitles | هل قررت التنكر كالسجق للهالوين هذي السنه؟ |
| Geldiğim yerde insanlar pişmiş balık sever ve Cadılar Bayramı'nda kostüm giyerler. | Open Subtitles | من حيث أتيت، الناس يحبون السمك مطبوخاً ويتأنقون من أجل عيد القديسين |