| Ama beklediğimizden bir iki dakika uzun sürebilir... | Open Subtitles | فقط قد يستغرق الأمر بضع دقائق أطول مما كنا نتوقع. |
| Algıladığımız güneş serpintisi miktarı bu mesafe için beklediğimizden daha yüksek. | Open Subtitles | إنّ قراءة الريحِ الشمسية أعلى بكثيرُ مِما كنا نتوقع على هذه المسافة |
| Bay ve Bayan Serpico, haberler beklediğimizden daha iyi. | Open Subtitles | سيد وسيدة سيربيكو الأخبار أفضل مما توقعنا |
| Bay Milton'ın Endonezya'daki işleri, beklediğimizden de uzadı. | Open Subtitles | السيد ميلتن متمسك بشدة بالبقاء فى إندونيسيا أكثر مما توقعنا |
| Gençliğin oy yüzdesi beklediğimizden de daha iyi durumda, ve bunun için teşekkürü hakeden sizlersiniz. | Open Subtitles | الصوت الشاب أقوى من أي شيء توقعناه و أنا استقبلكم لأقدم الشكر على ذلك |
| Sıralanma işaretlerinin beklediğimizden daha hızlı hareket ettiğini farkettik. | Open Subtitles | لقد وجدنا أن الاشارات للمحازاة تتحرك أسرع من المتوقع |
| Ön korumaların yerleştirilmesi beklediğimizden kısa bir sürdü. | Open Subtitles | لدينا حراسة أوّلية بالموقع أسرع ممّا توقّعنا |
| beklediğimizden daha iyi olduk. | Open Subtitles | نحن على حد سواء حصلت على نحو أفضل مما كنا نتوقع. |
| Seçim yarışı beklediğimizden daha zorlu hale geldi, yani son bir hamle için ek bir fona ihtiyacımız var. | Open Subtitles | السباق أصبح أكثر إحكاماً مما كنا نتوقع لذا نحن بحاجة لبعض التمويل لإعطاء دفعة نهائية |
| Özür dilerim Efendim. beklediğimizden daha uzun süre kaldınız. | Open Subtitles | أستميحك عذرا يا سيدي ، ذهبت أطول مما كنا نتوقع |
| - Esasen piyasa beklediğimizden daha fazla inişli çıkışlı bir durum aldı. | Open Subtitles | -مبدئياً .. فإنّ بعض الأسواق بدت لنا متقلبة أكثر ممّا كنّا نتوقع |
| - beklediğimizden daha çabuk dönmüşsün. - Evet. Çürüğe çıktım. | Open Subtitles | ـ رجعت باكراً مما كنا نتوقع ـ أجل، إنه التفرغ الطبي |
| Koşulları değerlendirmek için çok az vaktimiz vardı,... ..ancak görünüşe göre beklediğimizden daha çetin bir kış ile karşılaşacaksınız. | Open Subtitles | كان لدينا وقت قصير لتقييم الحالة لكن يبدو أن الشتاء يكون باردا أكثر من ما توقعنا |
| beklediğimizden daha fazla beyin bölümünü almak zorunda kaldık. | Open Subtitles | اضطررنا لإزالة جزء كبير من الدماغ أكبر مما توقعنا |
| beklediğimizden de iyi başladık. | Open Subtitles | أنه يقوم بعمل جيد جداً أفضل من ما توقعنا |
| Jordi'nin durumu beklediğimizden daha karmaşık çıktı. | Open Subtitles | في حالة جوردي كان يوجد قليلاً من التعقيدات اكثر مما توقعنا |
| Aradım çünkü olaylar beklediğimizden çok daha hızlı bir şekilde gelişiyor. | Open Subtitles | حسنًا، السبب في اتصالي هو أن التغيرات تتسارع عما توقعنا |
| Koroner atardamarlarınızdan birinde bulunan tıkanıklığı açmayı başardık ve röntgenlere göre de kalp kası hasarı beklediğimizden düşük. | Open Subtitles | تمكنّا من فتح انسداد بأحد شرايينك التاجية والأشعة المقطعية تظهر أن تضرر عضلة القلب أقل مما توقعناه |
| beklediğimizden çok farklı olacak geleceğimize hazırlanacağız. | Open Subtitles | أنا و بريك سنكون هنا نعتاد على مستقبل مختلف تماماً عما توقعناه |
| beklediğimizden daha fazlasını almadık yaşlı adam. | Open Subtitles | لم نحصل إلاعلى ما توقعناه أيها العجوز |
| Doğuştan gelen bir zayıflık. Kemoterapi tedavileriniz de kan basıncınızı beklediğimizden daha yükseğe çıkardı. | Open Subtitles | ضعف فطري، كذلك أدويتك الكيميائية رفعوا من ضغط دمك أكثر من المتوقع |
| Lordumuz bize beklediğimizden biraz daha fazla mülteci verdi. | Open Subtitles | لقد منحنا القدير المزيد من اللاجئين أكثر ممّا توقّعنا |