"beklediklerini" - Traduction Turc en Arabe

    • ينتظرون
        
    • يتوقعون
        
    • بإنتظار
        
    Morgan bela arayan herkesi beklediklerini söyledi. Open Subtitles يقول مورجان إنهم ينتظرون في البلدة مجيء كل من يبحث عن المتاعب
    O zaman onların senin özür dilemeni beklediklerini ve sonra seni almaya geleceklerini biliyorsundur. Open Subtitles إذن فأنت تعلم بأنهم ينتظرون فحسب أي عذر ليدخلوا كالبرق ويقتلوك
    O zaman onların senin özür dilemeni beklediklerini ve sonra seni almaya geleceklerini biliyorsundur. Open Subtitles إذن فأنت تعلم بأنهم ينتظرون فحسب أي عذر ليدخلوا كالبرق ويقتلوك
    Bir soygun beklediklerini duyduk biraz zorlu olabilir. Open Subtitles سمعنا بأنّهم يتوقعون السرقة، لذا الأمر قد يصبح صعب.
    Belediye meclisinden arayıp 100.000 kişi beklediklerini söylediler. Open Subtitles مجلس المدينة اتصل وقالوا أنهم يتوقعون وصول 100 ألف شخص وهذا رقم كبير
    Çok tuhaf. Bu insanlar sanki bunun olacağını beklediklerini söyler gibiydi. Open Subtitles جيد يبدو أنهم كانوا بإنتظار حدوث هذا
    Onların, onun gösteri yapmasını beklediklerini söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت من قبل أنهم كانو ينتظرون ظهور قواها
    Bombayı çıkarmak için gereken teçhizatı beklediklerini düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقد أنهم ينتظرون المعدات الازمة لرفع القنبلة أن تصلهم.
    "Kağıt işlerinin bitmesini beklediklerini söylüyorlar." dedi. Open Subtitles فقالت هم يقولون أنهم ينتظرون الأعمال الورقية
    Şu an için sadece adli tıp raporlarını beklediklerini söyleyebilirim. Open Subtitles لكن حتى الأن كل ما أستطيع قوله بأنهم ينتظرون التقرير الطبي لكي يصل.
    Yüzlerini cama dayıyor, dudaklarını yalıyor, içeri girmeyi beklediklerini görüyorsun. Open Subtitles أستطيع أن أرى وجوههم تحطمالزجاج، يلعقونا شفاههم، ينتظرون للدخول.
    Sana sırtlarını dönmek için bir bahane beklediklerini düşünmüyor musun? Open Subtitles هم فقط قد ينتظرون عذراً للانقلاب عليكِ؟
    Beyaz Saray'dan emir gelmesini beklediklerini düşünüyorum. Open Subtitles أعتفد أنهم ينتظرون البيت الأبيض.
    Bir doktorun çıkmasını beklediklerini söylüyor. Open Subtitles انهم ينتظرون خروج البيطري
    Gizlendiklerini ve beklediklerini bilirdi. Yani,... Open Subtitles يختبؤن و ينتظرون, و هذا يعني...
    Eğer bu saldırıya kalkışsalardı askeri bir uçakla onların başlattığı işi bizim bitirmemizi beklediklerini varsayacaktık. Open Subtitles إذا كانوا حاولوا شن غارة بطائرة عسكرية كنّا سنعتقد أنهم يتوقعون منّا إنهاء ما بدأوه
    Direniş olmasını beklediklerini sanmıyorum... Open Subtitles لا اظن ان اولئك الرجال كانوا يتوقعون مقاومة
    Kendi tasarladığı bir labirentte çıkış yolunu bulmak için neden bizi beklediklerini açıkla bana? Open Subtitles أخبرني كيف يتوقعون منا أن نجد هارباً... في متاهة، هو من صممها بنفسه؟
    Aletinde göz yakmayan şampuan kullanmanı beklediklerini sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنهم يتوقعون منك أن تستخدم "لا مزيد من الدموع" على قضيبك
    Rafa, güzellik salonunun önünde oturduklarını ve tahsildarın gelip işini yapmasını beklediklerini söyledi. Open Subtitles قال (رافا) أنه يجلس هناك في صالون التجميل بإنتظار الجامع أن تفعل أشيائه
    Vampira hala kitap hakkındaki notlarını beklediklerini söyledi. Open Subtitles (فامبيرا) تبلغّك إنهم لا يزالون بإنتظار ملاحظاتك عن الكتاب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus