| Yani belediyedeki stajın için uygunsun. | Open Subtitles | أعني فقط أنك تبدين مناسبة . لمتدربة في قاعة المدينة |
| belediyedeki herkese gelip senin içkini içmesi için e-posta atmışsın. | Open Subtitles | لقد بعثت رسائل بريدية إلى كل شخص في قاعة المدينة وأخبرتهم أن يأتوا إلى النادي الذي تمتلكه لكي يشتروا الكحول الذي اخترعته |
| Şu belediyedeki adam. | Open Subtitles | هذا الرجل من قاعة المدينة. |
| Dennis, üst sınıf olmak ve belediyedeki elemanla iyi olmak istiyorsun ve başarabileceğini düşünüyorsun, harika. | Open Subtitles | دينيس أذا كنت تريد أن تكون راقي وتكون جيد مع مسؤول المدينة |
| belediyedeki elemana seninle birlikte rüşvet vereceğim. | Open Subtitles | سأرشي مسؤول المدينة معك |