| İşte biz de bu akşam üzeri Belediyeye gidip evlenmeye karar verdik ve düğünü de Howard dönünce yapacağız. | Open Subtitles | لذا على أي حال ، لقد قررنا أن نذهب لمجلس المدينة في ما بعد هذه الظهيرة نتزوج ، وسوف نقيم حفل "الإستقبال حين يعود "هاورد |
| - Belediyeye doğru gidiyor. | Open Subtitles | فى طريقه لمجلس المدينة |
| Gelecek hafta Belediyeye gidelim, ardından da büyük bir parti veririz. | Open Subtitles | لنذهب إلى قاعة المدينة الأسبوع المقبل و نقيم حفلة كبيرة بعد ذلك |
| Otoyol ayağının altından kazmaya başladıkları için şanslı olduklarını söylediler. Bu alan yerel Belediyeye aitti. | TED | قالوا بأنهم كانوا محظوظين، لأنهم بدأوا بالحفر أسفل فرع من الطريق السريع الذي هو ملك للبلدية المحلية. |
| Ben Belediyeye gidiyorum. | Open Subtitles | حسنا سأذهب إلى دار البلدية فلقد تأخرت .. |
| Böylece Belediyeye resmen şikâyette bulunup buraya gelip sana onları zorla kestirmelerini sağlayacağım. | Open Subtitles | لأكتب تقرير رسمياً الي مجلس المدينة و حضورهم الي هنا ، لاجبارك علي قطعة |
| Washiro'ya Silahla Girilmez. Kılıçlarınızı Belediyeye Teslim Edin. | Open Subtitles | == تمْنعُ الأسلحةُ في واشيرو == == سلّموا السيوف لدى قاعة البلدة == |
| Bak, sana yeterince teşekkür edemedim. Duane! Belediyeye lütfen. | Open Subtitles | لا استطيع ان اشكرك كفاية دوين) توجه لمجلس المدينة) |
| Biz de "Belediyeye hallettirin." dedik. | Open Subtitles | وأخبرناه، "أجل، فلتأخذه لمجلس المدينة". |
| Acil durum şefine yakınım. Thea, sen Belediyeye git. | Open Subtitles | إنّي الأقرب لرئيس خدمات الطوارئ، (ثيا)، اذهبي لمجلس المدينة. |
| Bunun için Belediyeye gidip izin almalısınız. | Open Subtitles | عليكما للذهاب إلى قاعة المدينة والحصول على تصريح لذلك |
| Belediyeye gittim. Hiram beni ebediyen beklemeye aldı. | Open Subtitles | وصلتُ إلى قاعة المدينة, وهايرام تركني أنتظر إلى الأبد. |
| Yarın Belediyeye gidip nikâhı basarız. | Open Subtitles | غدا سنذهب إلى قاعة المدينة ونتزوج |
| Hafta sonu mimarı ve adamlarını buraya getiririz ve Belediyeye bir şeyler vermiş oluruz. | Open Subtitles | . في عطلة الأسبوع ونمنح شيئا للبلدية يوم الإثنين |
| - Belediyeye ait. | Open Subtitles | -الأرض ِملكٌ للبلدية |
| Belediyeye gidip hallediverelim. | Open Subtitles | لنذهب فقط إلى دار البلدية ونفعلها ، تعلمين ؟ |
| Bugün eski belediye meclisi üyesi Ron Miller eline silahla Belediyeye girdi. | Open Subtitles | -لكن هذا تغير اليوم عندما دخل عضو مجلس البلدية السابق "رون ميلر" إلى دار البلدية ومعه سلاح |
| Konu oranın yetkisi altındadır. Bu yüzden Belediyeye gitmelisiniz. | Open Subtitles | اذهبي رجاءً إلى مجلس المدينة وتحدثي معهم عن هذا |
| Yıllarca Belediyeye ırkçılıkla ilgili nefret mektupları göndermiş. | Open Subtitles | أرسل بريد كراهية عبر السنين إلى مجلس المدينة بشأن الخلافات العرقية |
| Washiro'ya Silahla Girilmez. Kılıçlarınızı Belediyeye Teslim Edin. | Open Subtitles | == تمْنعُ الأسلحةُ في واشيرو == == سلّموا السيوف لدى قاعة البلدة == |
| - Belediyeye lütfen. | Open Subtitles | -الى مركز البلدة لو سمحت |