| Ona, endişe duyması gereken üvey kardeşin ben olmadığımı söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنني لست الأخ بالرعاية الذي يجب أن تقلق منه |
| Aslında ihanet ettiğin tek arkadaşının ben olmadığımı bilmek içimi rahatlatıyor. | Open Subtitles | في الحقيقة من المريح معرفة أنني لست الصديقة الوحيدة التي خنتها |
| Sanırım babam doğru kişinin ben olmadığımı biliyordu. | Open Subtitles | اعتقد ان ابي كان يعلم انني لست هذا الرجل |
| Güzergahımı yapanın ben olmadığımı anlamışlar. | Open Subtitles | علموا أنني لم أكن الشخص الذي يوزّع البريد. |
| Şimdi dışarı çıkıp oyu verenin ben olmadığımı söyleyeceğim.. | Open Subtitles | سوف أخرج و أخبر هؤلاء الناس أنه لم يكن أنا من اقترع |
| Doğrusu, sorunları olan tek kişinin ben olmadığımı öğrendiğim için mutluydum. | Open Subtitles | .. بأمانة، كنت سعيدة بأن أعرف بأنني لست الوحيدة التي تعاني من مشاكل |
| ben olmadığımı biliyorum çünkü erkeklerin bana bebeğim demesinden ne kadar nefret ettiğimi bilir. | Open Subtitles | و أعلم بأن الحلم ليس عني لانه يعرف بأني أكره الرجل الذي يدعوني بعزيزتي |
| Bence etrafınıza bir göz atarsanız, o yabancının ben olmadığımı görürsünüz. | Open Subtitles | أعتقد أنك إذا أمعنت النظر فسترى أنني لست أنا الغريبة |
| Jason, o rezil şeyleri söyleyenin ben olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | جايسون , ان ما أعرفه هو أنني لست أنا من يقول هذه الاشياء المريعة |
| Smallville' deki tek meraklı kişinin ben olmadığımı görmek güzel. | Open Subtitles | يسرني أن أرى أنني لست الشخص الوحيد الفضولي في "سمولفيل" |
| Bunun duygusal olarak bendeki etkisi ve şu anki aklî durumum onun sağ salim dönmesi için en iyisini düşünecek kişinin ben olmadığımı gösteriyor. | Open Subtitles | المكان العاطفي بي قد أُخذ والمساحة العقلية الموجودة الآن تقنعني أنني لست بعد الآن |
| Sorunun ben olmadığımı öğrendiğim için rahatladım gibi. | Open Subtitles | انا نوعاً ما ارتحت اني اكتشفت انني لست المشكلة |
| Çocuğun babasının ben olmadığımı öğrendiğimiz zaman hangi "Maury Povich | Open Subtitles | عندما نعرف انني لست الوالد ساقوم بعرض الموري بوفيتش رقصة الفرح |
| Sanırım, ikimiz de gizemli velinimetinin ben olmadığımı biliyoruz. | Open Subtitles | اعتقد ان كلانا نعلم انني لست متبرعك الغامض. |
| Beni kızdıran şey o masada seni beceren tek kişinin ben olmadığımı bilmek. | Open Subtitles | أتعرفين ما يغضبني؟ ما يغضبني أنني أعرف أنني لم أكن الوحيد على الطاولة الذي ضاجعك |
| Ve eğer bir dedektifsen, bunu yapan kişinin ben olmadığımı bilirsin. | Open Subtitles | وإذا كنت تحقق بجدية أنني لم أكن الشخص الذي كسره |
| Bunu sevenin bir tek ben olmadığımı fark ettim. | Open Subtitles | أنا أحسب أنني لم أكن الوحيدة التييمكنشربها. |
| Onun ben olmadığımı nereden bilebilirdin ki? | Open Subtitles | فكيف لك أن تعرفين أنه لم يكن أنا أليس كذلك؟ |
| - ben olmadığımı nasıl anlayamadınız? | Open Subtitles | كيف أمكنكم أن لا تعلمون أنه لم يكن أنا ؟ |
| Yapanın ben olmadığımı bilmek ne kadar iyi hissettiriyor bilemezsin. | Open Subtitles | لاتعلمين مدى الأرتياح لمعرفه أنه لم يكن أنا |
| Evet, bunu benim ben olmadığımı söylemekte ısrar eden bir adam söylüyor. | Open Subtitles | . اجل , قل هذا للرجل المُصر . بأنني , لست ما انا عليه |
| İşte bu eğlenceli programı izlerseniz size en büyük tehdidin ben olmadığımı kanıtlar. | Open Subtitles | خذوا , شاهدوا هذا الفلم الذي يثبت بأنني لست التهديد الأكبر |
| ben olmadığımı biliyorum çünkü erkeklerin bana bebeğim demesinden ne kadar nefret ettiğimi bilir. | Open Subtitles | و أعلم بأن الحلم ليس عني لانه يعرف بأني أكره الرجل الذي يدعوني بعزيزتي |