| Madem ki senin ikinci dereceden kuzenisin neden Benden uzak durmuyorsun? | Open Subtitles | وبما أنك ابن عمي من بعيد لما لا تبقى بعيداً عني |
| Onu Benden uzak tut, yeter. | Open Subtitles | ابقيه بعيداً عني فحسب، هذا كل مـــا أريده. |
| Karını aldatabilmek için mi bekar arkadaslarını Benden uzak tuttun? | Open Subtitles | هل أبقى أصدقائك واحد بعيدا عني لذلك يمكن أن الغش؟ |
| - Saçımı çekiyorsun! - Kızı Benden uzak tut. | Open Subtitles | ـ أنت تشد شعري ـ خذ تلك الفتاة بعيدا عني |
| Eğer başına bir şey gelsin istemiyorsan Benden uzak dursan iyi edersin. | Open Subtitles | إن كنتِ تعلمين ما هو في صالحكِ، فستبقين بعيدة عني قدر استطاعتكِ |
| Benden uzak dur ve benim tarafımda da hiç kan dökülmesin. | Open Subtitles | إبقى بعيداً عنى و لن يكون بيننا ضغينة و لا دماء |
| İstediğini yap. Ama o psikopat herifi Benden uzak tut. | Open Subtitles | افعلي ما تريدين,لكن ابقي ذاك .الوغد المختل بعيداً عني |
| Ama şu bomba patladığında, Benden uzak ol yeter. | Open Subtitles | فقط أحرص أن,تبقي بعيداً عني في حال تعرضت قُنبلتك لـحادث. |
| Ama bu anne kuzusuna Benden uzak durmasını söylesen iyi olur. | Open Subtitles | لكن من الأفضل أن تخبر هؤلاء الأطفال المدللين أن يبقوا بعيداً عني |
| Kahretsin, Benden uzak dur, adamım. | Open Subtitles | اللعنه. ابقى بعيداً عني يا رجل ابقى بعيداً عني |
| Ama onun Benden uzak duracağına dair garanti veremem. | Open Subtitles | لَكنِّي لا أَستطيعُ ضمان أنها سَتَبْقى بعيداً عني. |
| Böylece bitlendiğimi düşünüyor ve Benden uzak duruyorlar. | Open Subtitles | أوهمهم بأن في رأسي قمل فيبقون بعيدا عني هل في رأسك قمل.. |
| Benden uzak dur, kaşınıyorum. | Open Subtitles | حسنا , فقط إبق بعيدا عني عندما أطبخ ,اتفقنا ؟ |
| Bak, Benden uzak dur Neill. | Open Subtitles | ابقى بعيدا عني يا نيل فنحن فقط نعمل سوية |
| Ben sana göre bir adam değilim. Benden uzak durmalısın. | Open Subtitles | .أنا لستُ الرجل المناسب لكِ .عليكِ أن تبقين بعيدة عني |
| Seni senelerce görmedim ve sonra birden Benden uzak kalamıyor oldun. | Open Subtitles | لم أراكِ منذ سنوات والآن وفجأة لا تستطيعين البقاء بعيدة عني |
| Bu zırdeliyi Benden uzak tutun! Beni sevmiyor musun artık? Tabii ki de seviyorum aşkım. | Open Subtitles | ـ أبعد هذه الملعونة بعيداً عنى ـ ألم تعد تحبنى؟ |
| Merhametini kendine sakla. Benim yalnızca biraz dinlenmem gerek. - Şimdi Benden uzak dur. | Open Subtitles | اعفني من شفقتك، أحتاج لبعض الراحة فحسب، والآن ابتعد عني |
| Birkaç hafta Benden uzak kalmanız iyi gelir belki. | Open Subtitles | وربما بضعة أسابيع بعيدًا عني ستكون جيدة. |
| John! Beni sevmiyorsan, Benden uzak dur, geçen ay boyunca vicdanın sızlamadıysa. | Open Subtitles | ابتعدي عني , لا تلمسيني لست مادة كريستالية خالية من الشوائب |
| Benden uzak dur, yoksa yemin ederim, ailene konserve kutusundan köpek maması yediririm. | Open Subtitles | إبتعد عني الان , وإلا أنا أقسم.. سأحرص على تشريدك أنت و عائلتك |
| - Ooh-ooh! - Her kimsen, Benden uzak dur! | Open Subtitles | مهما كنت، ابتعد عنّي. |
| Benden uzak duruyormuş gibi geliyor. Aynen. Çok mesafeli davranıyor. | Open Subtitles | انا اشعر بإنه يتجاهلني انا اعلم ، انه بعيد عني |
| Dünyada sevdiğim, değer verdiğim tek insana nasıl olur da Benden uzak durmasını söylersin? | Open Subtitles | كيف أستطعت أن تخبر الشخص الوحيد فى العالم الذى أحبة و الذى أهتم بة كثيرا كيف أمكنك أن تقول لة أن يبقى بعيدا عنى |
| Enfeksiyon riski yüzünden bile insanlar Benden uzak duruyordu her zaman da uzak durdular. | Open Subtitles | كان هناك خطر تعرّضي للإصابة بالاتهابات كان الناس معتادين للغاية على البقاء بعيدين عني كانوا يبقون دائماً بعيدين عني |
| Benden uzak durun, tamam mı? | Open Subtitles | فلتبقي بعيدة عنّي وحسب، اتفقنا؟ |
| Buraya gelmemin tek nedeni gözlerinin içine bakarak Benden uzak durmanı söylemekti. | Open Subtitles | سبب وجودي الوحيد هنا هو أن أتمكن من النظر إلى عينيك وإخبارك أن تبتعد عني |
| Bana ailenden uzak durmamı söyledin, ben de durdum. Ama ailen Benden uzak durmuyor. | Open Subtitles | طلبتِ منّي الابتعاد عن عائلتكِ، وفعلتُ، لكن عائلتكِ لا تبتعد عنّي. |