| Ayrıca makine, ona dokunduğumda tepki veriş şekliyle adeta beni çağırıyor gibiydi. | Open Subtitles | وتلك الطريقة التي أستجابت به الآلة إليّ بعد أن لمستها.. إنه يبدو كما لو أن الآلة كانت تناديني |
| Ho ho... Baş parmağımı besledim ama o hala beni çağırıyor. | Open Subtitles | أنا غذيت بطني للتو وما زالت تناديني |
| Bu garipti. Biri beni çağırıyor falan gibi hissettim. | Open Subtitles | هذا كان غريباً لقد شعرت أن هناك . أحد يناديني أو شيء كهذا |
| Size biraz tuhaf gelecek ama sanki bu bataklık beni çağırıyor. | Open Subtitles | ...أعرف أن ذلك غريب , لكن أظن أن هذا المستنقع يناديني |
| "İsa beni çağırıyor | Open Subtitles | يريدنى يسوع لشعاع الشمس |
| Kardeşin, tanrı ruhunu kutsasın burada konuşurken beni çağırıyor. | Open Subtitles | أخاك ليُبارك في روحه يستدعيني بينما أتكلم |
| Öyle ama görev beni çağırıyor. Gitmeden annemle de bir akşam yemeği yemem gerek. 91 yaşında. | Open Subtitles | حسناً , الحكومة تطلبني ولكن سيكون لدي بعض الوقت لأقضيه مع أمي قبل الذهاب |
| Roman beni çağırıyor. | Open Subtitles | (إنه (رومان إنه يتصل بي للذهاب لمُقابلته |
| The Elders göklere döndü, ve beni çağırıyor. | Open Subtitles | لقد عاد الشيوخ ، إلى الجنان و هم ينادونني |
| Seninle çalışmak için sabırsızlanıyorum ama şimdi, dans pisti beni çağırıyor. | Open Subtitles | , أتطلع قدما للعمل معك ! لكن للآن , ساحة الرقص تناديني |
| Billy, gitmeliyim. Annem beni çağırıyor. | Open Subtitles | على أن اذهب أمي تناديني |
| Ağaç, beni çağırıyor gibi. | Open Subtitles | -تلك الشجرة ، يبدو أنها تناديني |
| Kanepem beni çağırıyor. | Open Subtitles | حسنا أظن ان اريكتي تناديني |
| Evet, evet. Özür dilerim, görev beni çağırıyor. | Open Subtitles | نعم, نعم, أعتذر لكن نداء الواجب يناديني. |
| - Bayan, ben... - Pardon avukat bey ama bir müşteri beni çağırıyor. | Open Subtitles | . اعذرني ، سيدي .هناك ضيف يناديني |
| "İsa beni çağırıyor | Open Subtitles | يريدنى يسوع لشعاع الشمس |
| "İsa beni çağırıyor | Open Subtitles | يريدنى يسوع لشعاع الشمس |
| Kitap ona baktığımdan beri beni çağırıyor. | Open Subtitles | إن الكتاب يستدعيني منذ أن نظرت إليه, حسنًا؟ |
| Af edersiniz. İkinci keman beni çağırıyor. | Open Subtitles | .إعذراني .عازفة الكمان الثانية تطلبني |
| beni çağırıyor. | Open Subtitles | إنه يتصل بي. |
| Ülkem beni çağırıyor ve o bu çağrıyı yanıtlamama izin vermiyor. | Open Subtitles | شعبي ينادونني وهو لا يدعني أُجيب للنداء. |
| beni çağırıyor. Affedersin. Uçağa yetişmesi gerekiyor. | Open Subtitles | يتم إستدعائي , عذراً يجب أن يلحق بالطائرة ويقول الوداع |
| O da beni çağırıyor. | Open Subtitles | لقد استدعاني للتو |