| Tanrı bilir kaç saat boyunca senin sümükle kaplı, lanet suratına bakıp durdum, vaktinin yarısını beni ısırmaya çalışarak geçirdin. | Open Subtitles | الله يعلم كم من ساعة قضيتها أتطلع في وجهك الخاص مملوء بالمخاط، ومعظم الوقت تحاولين عضّي |
| Bana bak, bu Başkan Jin piçi beni ısırmaya mı niyetli? | Open Subtitles | الرئيس جين، ذلك الوغد يُريد عضّي الآن؟ |
| Sen beni ısırmaya mı kalktın? | Open Subtitles | هل حاولت عضّي الآن ؟ |
| Ve o kız, o topal köpeği beni ısırmaya zorladı. | Open Subtitles | وهذه الفتاة كانت تحاول أن تجعل الكلب يعضني |
| beni ısırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | هذا الشيطان الصغير على وشك ان يعضني |
| Annem beni arabanın içinde öldürmeye çalıştı köpeğim beni ısırmaya çalıştığı için.. | Open Subtitles | وأبي في المنزل ولا استطيع الدخول لوجود كلب على الباب يريد عضي |
| Ayılmaya başladığı anda ilk yapacağı iş beni ısırmaya kalkışmak olacak. | Open Subtitles | إذا بدأ بالإستيقاظ فسيتحرك أولاً ويحاول عضي |
| beni ısırmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد حاول عضّي |
| Yukarı çıktığımızda, beni ısırmaya çalıştı. | Open Subtitles | -عندما كنا ننزل إلى الأسفل... حاول أن يعضني |
| Bu herif beni ısırmaya çalıştı. | Open Subtitles | هذا الحقير حاول ان يعضني |
| beni ısırmaya çalışıyordu. Uçmuş olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | هي كانت تحاول عضي أعتقد أنها كانت تستمتع |
| Lakin bazen iyi niyetimi yanlış anlıyor ve beni ısırmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | لكن أحياناً يسيئون فهم الغرائز الجيدة ويحاولون عضي |