| Çocukken beni aldı, yeteri kadar yiyeceğim ve kalacak bir yerim olmasını sağladı. | Open Subtitles | لقد أخذني كإبناً له وتأكد بأن لدي ما يكفي لأتناوله ومكان لأبقي به |
| Altıda beni aldı ve sonra yemek yedik ve sonra da... buraya döndük. | Open Subtitles | لقد أخذني عند السادسة ثم تناولنا العشاء ثم بعدها عدنا إلى هنا |
| Onlar beni aldı. | Open Subtitles | لقد أخذني |
| Babanı aradım ve gelip, beni aldı ama hastaneye gittiğimiz zaman, baban 10 dolarlık park ücretini çok saçma buldu. | Open Subtitles | , لذا أتصلت على أبيك وأتى للبيت و أخذني , لكن عندما وصلنا للمستشفى أبيك أعتقد أنه ... من السخافة أن يدفع (10) دولار للمواقف |
| Bob gelip beni aldı. | Open Subtitles | بوب) أتى و أخذني) |
| Kimse istemezken, o beni aldı. Ben bir canavarım biliyorsun. | Open Subtitles | لقد رعاني و لم يكن غيره ليفعل انا وحش,انت تعرفين ذلك |
| Kimse istemezken, o beni aldı. Ben bir canavarım biliyorsun. | Open Subtitles | لقد رعاني و لم يكن غيره ليفعل انا وحش,انت تعرفين ذلك |