Ben Zoe. Bunlar benim arkadaşlarım Cyra ve Teagan. | Open Subtitles | أنا (زوي)، وهاتان صديقتاي (سايرا) و (تايغن) |
- Bunlar benim arkadaşlarım, Kristy ve Nicki olurlar. | Open Subtitles | هاتان صديقتاي كريستي و نيكي |
Bunlar benim arkadaşlarım. | Open Subtitles | هاتان صديقتاي |
Kütüphanemize gelen çocuklar benim arkadaşlarım çünkü ihtiyaçlarını ve geleceklerini önemsiyorum. | TED | إن الأطفال الذين يأتون لمكتبتنا هم أصدقائي لذلك أهتم باحتياجاتهم ومستقبلهم. |
Ama senin arkadaşların benim arkadaşlarım benim arkadaşlarım da senin arkadaşların. | Open Subtitles | ولكن أصدقاؤك هم أصدقائي وأصدقائي هم اصدقاؤك |
Bana masal anlatma. benim arkadaşlarım sağa sola borç takmaz. | Open Subtitles | لا تعطني هذا الهراء أصدقائي لا يدينون بأموال لأحد |
Ve eğer benim arkadaşlarım bunu anlayamıyorlarsa, geçmiş olsun onlara. | Open Subtitles | وإن كان أصدقائي لا يستطيعون فهم ذلك حسنا إذاً، تباً لهم |
Onlar, benim arkadaşlarım. | Open Subtitles | إنهما صديقتاي |
- Bebeğe "Fosiller benim arkadaşlarım." yazan bir t-shirt bile almış. | Open Subtitles | حتى أنها أحضرت للطفل قميص صغير مدوّن عليه "الأحافير هم أصدقائي" |
Bu insanlar benim arkadaşlarım, en iyi arkadaşlarım, ailem. | Open Subtitles | هؤلاء الناس هم أصدقائي وأصدقائي الحميمون وعائلتي |
Bu askerler benim arkadaşlarım, ve ömrü boyunca bir kadının egemenliğinden, daha kutsal tuttuğumuz bir şey yoktur. | Open Subtitles | هؤلاء الجنود هم أصدقائي وليس هناك شيئ نحمله أكثر قدسية على إمرأة تسود حياتها الخاصة |
benim arkadaşlarım süpürgeyle suratıma vurmuyor. | Open Subtitles | أصدقائي لا يضربون عصى المكنسة في وجهي |
Sizin sevdiklerinizi benim arkadaşlarım sevmiyor. | Open Subtitles | أصدقائي لا يحبون القوم الذين تحبهم |
Şey, benim arkadaşlarım elimi asla tutmazlar. | Open Subtitles | أصدقائي لا يلمسوا يدي قط |