| Bu benim görevim değil. | Open Subtitles | هذه ليست قضيتي |
| Bu benim görevim değil. | Open Subtitles | هذه ليست قضيتي |
| Belki yeni bir şey icat etmek benim görevim değil. | TED | ربما ليست وظيفتي أن أخترع شيئًا جديدًا |
| Bu bilgiyi korumak benim görevim değil. | Open Subtitles | ليست وظيفتي حراسة هذه المعلومات |
| Burada yapılan işlemlere müdahale etmek benim görevim değil. | Open Subtitles | إنه ليس من اختصاصي التدخل في العمليات التي تحدث هنا |
| Onu ikna etmek benim görevim değil. Senin hiç değil. | Open Subtitles | , ليس من اختصاصي دفعه لقيام شئ و بالتأكيد ليس من اختصاصكِ |
| Çünkü sana kendini iyi hissettirmek artık benim görevim değil. | Open Subtitles | لانه ليس من واجبي ان اجعلك تشعر بالرضى عن نفسك بعد الان |
| Zina araştırması yapmak benim görevim değil. | Open Subtitles | ليس من واجبي أن أحقق في السفاح |
| benim görevim değil artık o. | Open Subtitles | هذه ليست مهمتي بعد الان |
| Çamaşır benim görevim değil, hanımefendi. | Open Subtitles | هذه ليست وظيفتي يا انسه |
| benim görevim değil. Ben yapımcıyım. Genel haberler. | Open Subtitles | إنها ليست وظيفتي أنا منتجة، أخبار عامة، (إنرون) |
| Bu benim görevim değil Ell. Bana bununla gelmemeliydin. | Open Subtitles | هذه ليست وظيفتي يا ( ايل ) , لا يجب ان تطلبني مني ذلك |
| Daha önce de birçok kez söylediğim gibi bu kasabayı güvende tutmak sadece benim görevim değil. | Open Subtitles | كما قلت أكثر من مرة من قبل ...انه ليس من واجبي أنا فقط حماية الجميع |
| Bu kasabayı güvende tutmak sadece benim görevim değil! | Open Subtitles | انه ليس من واجبي أنا فقط حماية الجميع |
| Onun ebeveynliğini yapmak benim görevim değil. | Open Subtitles | ليس من واجبي أن أقوم بدور والد لها |
| Bu benim görevim değil. | Open Subtitles | تلك ليست مهمتي |