| "benim sorumluluğum seni eve sağlam götürmek değil, | TED | مسؤوليتي هي أن أصلكم للمنزل وأنتم على قيد الحياة. |
| Çocukları senin gibi hayvanlardan korumak benim sorumluluğum. | Open Subtitles | و مسؤوليتي هي حماية الأطفال من الحيوانات أمثالك. |
| Başarısız canlandırmalar benim sorumluluğum ve onlarla yaşamam gerek. | Open Subtitles | إن فشل إعادة الإحياء هي مسؤوليتي وعلي أن أعيش مع ذلك |
| Bir hata olsa bile, bu benim sorumluluğum. | Open Subtitles | حتى و لو أنها أتت عن طريق الخطأ , إنها مسؤوليتي |
| Sonuçta bu benim sorumluluğum. | Open Subtitles | وفي النهاية هذه مسؤوليتي أنا |
| - Artislik yapmanın sırası değil. Bu benim hatam, benim sorumluluğum, benim bok yemem! | Open Subtitles | هذه مسئوليتى أنا من صنع هذا الموقف أنا فاشل |
| benim sorumluluğum doğru olanı yapmak. Beğen ya da beğenme bir şey için savaşıyoruz. | Open Subtitles | مسؤوليتي هي القيام بالصواب، وشئت أم أبيت، نحن نمثل قيمة. |
| Psikoloğunuz olarak benim sorumluluğum sizi vazgeçirmek. | Open Subtitles | وأنا كأخصائيتك النفسية, مسؤوليتي هي محاولة عدولك عن الفكرة |
| Kocanızın suçluluğunu şüpheye yer vermeden kanıtlamak benim sorumluluğum. | Open Subtitles | وإن مسؤوليتي هي أن أثبت بلا مجال للشك أن زوجُك المذنب |
| Onların vasisi, koruyucusu olarak bu benim sorumluluğum altındadır. | Open Subtitles | كراعيهم و حاميهم، تلك هي مسؤوليتي. |
| İsteyen geri dönsün. Benim kardeşim, benim sorumluluğum. | Open Subtitles | عودوا إنْ شئتم, فهي أُختي و هي مسؤوليتي |
| Ölülere göz kulak olmak benim sorumluluğum. | Open Subtitles | السهر على الموتى هي مسؤوليتي. |
| benim sorumluluğum, her kim olursa olsun krallığımdaki insanları korumaktır. | Open Subtitles | إنها مسؤوليتي ان احميَ اناسَ هذه المملكة مهمن يكونو |
| Çünkü benim sorumluluğum altındasınız, isteseniz de istemeseniz de, sahip olduğum tek şey sizlersiniz. | Open Subtitles | لأنكم مسئوليتى الآن وسواء شئت أم أبيت ، أنا كل ما تملك |
| benim sorumluluğum rasgele bir cinayetin bir parçası olmak değil. | Open Subtitles | ليس من مسؤوليتي أن أكون جزء من عملية قتل. |
| Yine de gelip kontrol etmek benim sorumluluğum. | Open Subtitles | لكن، هذه مسئوليتي كي آتي إليك وأتفحص الآمر... |
| Bence bu benim sorumluluğum. | Open Subtitles | أشعر وكأن الأمر على مسؤوليتي |
| Lee, bu benim sorumluluğum. Bu gerçeği değiştirecek hiçbir şey söyleyemezsin. | Open Subtitles | إنها مسئوليتي يا (لي) ولا يوجد ما يُمكن قوله لتغيّير هذا |
| Bunu sana söylemek benim sorumluluğum. | Open Subtitles | انها مسؤليتي اخبارك بذلك |
| Düzeltmek benim sorumluluğum. | Open Subtitles | انها مسؤوليتي لاصلاحها |
| Fakat şu an benim hatam olmadığını biliyorum. - Bu benim sorumluluğum. | Open Subtitles | لكنّي الآن أعلم أنّه ليس ذنبي، بل مسؤوليّتي. |