| Kardeşim beni öldürmeye çalışıyordu, şimdi benimle çalışmak istiyor ama pek anlaşamıyor gibiyiz çünkü kendisi bencil mankafanın teki. | Open Subtitles | والآن يود العمل معي لكن لا يُمكننا أن نُصبح ودودين لبعضنا البعض وهذا يعود بشكل أساسي لكونه أحمق أناني | 
| Gerçekten Buckland'da benimle çalışmak istiyor musun? | Open Subtitles | أحقاً تريدين العمل معي في مؤسسة، باكلاند؟ | 
| benimle çalışmak isteyenler yarın atış alanına gelsin. | Open Subtitles | أولئك الذين يريدون العمل معي يجب أن يأتوا إلى الحقل غدا. | 
| İstediğin buraya dönmek, ve benimle çalışmak mı? | Open Subtitles | أهذا صحيح يا تومي ؟ هل هذا ماتريده أن تعود و تعمل معي ؟ | 
| İntihar edeceğimi düşünüyorlar, kimse benimle çalışmak istemiyor. | Open Subtitles | يعتقد جميع الناس اني انتحاري لذا لا احد يرغب بالعمل معي | 
| - Ondan sonra kimse benimle çalışmak istemedi. | Open Subtitles | ومن هنا، لم يرد أحداً العمل معى | 
| Ama döndüğümde o kadar derine inmiştim ki kimse benimle çalışmak istemedi. | Open Subtitles | و لكنّي ذهبت عميقا جدا ، و حين عدت لم يرد أحد أن يعمل معي | 
| Kemik oluşumu bozukluğu tedavisinde benimle çalışmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين العمل معي على الاستروجينيسسي والانفاكترو معي؟ | 
| Öyle görünüyor ki, artık benimle çalışmak istemiyorsun. | Open Subtitles | يبدو وكأنّكِ لا تريدين العمل معي بعد الآن | 
| Sadece benimle çalışmak istemezsin diye çekindim. | Open Subtitles | انت كنت فقط خائفة أنك لن تريد العمل معي ؟ | 
| Perez'in yaşadığını benden saklıyor bir de benimle çalışmak mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | جعلتني أعتقد أنها ماتت والآن تريدون العمل معي ؟ | 
| Eğer benimle çalışmak istemiyorsan seni zorlamam. | Open Subtitles | إذا كنتِ لا تريدين العمل معي لن أجبركِ على هذا | 
| Daha bir iki gün olmuştu ki dün sabah köpeğimi geri getirdi. benimle çalışmak istemiyormuş. | Open Subtitles | لقد أحضر ظهرها صباح البارحة بعد أيام قليلة فقط، وقال أنّه لا يُريد العمل معي. | 
| Ama benimle çalışmak istemiyorsan projeyi ihaleye açabilirim. | Open Subtitles | لكن إن لم تكن تنوي العمل معي لا يمكنني فتح موضوع المزايد المنافس | 
| Dominic Wells benimle çalışmak istiyor yani, sabahtan Atlanta'ya uçağım var. | Open Subtitles | دومنيك ويلز يريد العمل معي لذا سأسافر إلى اتلانتا صباحاً | 
| - Bu yüzden benimle çalışmak istediğinize %100 emin olmam lazım. | Open Subtitles | أريد أن تكون واثقين تمامًا أنكم تودون العمل معي في هذا الموضوع | 
| Üstüne alınma ama benimle çalışmak istediğini söyleyen bir sürü ressam oluyor. | Open Subtitles | أنظر، بدون إهانة، لكن يأتيني الكثير من الفنانين الذي يقولون أنهم يريدون مجرد العمل معي. | 
| benimle çalışmak yerine multi milyon dolarlık davayı çöpe attı. | Open Subtitles | إنه يفضل قضية بملايين الدولارت .من على العمل معي | 
| Artık sahada benimle çalışmak istemediğini mi söylemeye geldin? | Open Subtitles | هل أتيت لتخبرني أنك لم تعد تريد أن تعمل معي في هذا المجال؟ | 
| Eğer yarın benimle çalışmak istiyorsan, aklını başına topla. | Open Subtitles | أتريد أن تعمل معي غدا ؟ أبق ذهنك صائبا | 
| Hâlâ benimle çalışmak isteyen bir yönetmen olduğuna göre. | Open Subtitles | الآن بما أنه لا يزال هناك مخرج راغب بالعمل معي | 
| Dell, eğer benimle çalışmak istiyorsan "Karı Doğum" diyemezsin. | Open Subtitles | ديل، لا يمكنك التلاعب بالألفاظ إن كنت ستعمل معي |