| Ya Benimle gelip yaşarsın, ya da burada kalıp ölürsün.. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تأتي معي وتعيشي , أو البقاء هنا وتموتي |
| Belki Benimle gelip hafta sonunu orada geçirmek hoşuna gider. | Open Subtitles | أنه ربما قد ترغب أن تأتي معي لقضاء عطلة نهاية الأسبوع هناك. |
| Benimle gelip gelmeyeceğini sormaya geldim ama sanırım ikimiz de cevabı biliyoruz. | Open Subtitles | . . اذن احب ان اسألك ان تأتي معي لكن اعتقد ان كلانا يعرف ماذا ستكون إجابتك |
| İster burada kalıp ona hakaret edebilirsin ya da istersen Benimle gelip ona yardım edebilirsin. | Open Subtitles | لذاَ ، يمكنك البقاء هنا و أن تدعوه بالوغد أو يمكنك المجيء معي و يمكننا مساعدته |
| Benimle gelip, birkaç ipucu bulmak ister misin? | Open Subtitles | هل ترغب فى المجيء معي و الحصول على بعض النصائح؟ |
| Yahut Benimle gelip babamızla ve yitirdiğimiz yaşamla yüzleşirsin. | Open Subtitles | أو يمكنك مرافقتي لمواجهة والدنا والحياة التي أنكرتنا |
| Neden Benimle gelip El'in leydisi olmuyorsun? | Open Subtitles | لم لا تأتين معي و تكونين آنسة المساعد ؟ |
| Belki Benimle gelip ona Miranda Hakları'nı okuyabilirsiniz. -Affedersiniz, kötü bir espriydi. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تأتي معي وقراءة له حقوق ميراندا له. |
| Benimle gelip kız bir dakika yalnız konuşmak izin vermeyin neden. | Open Subtitles | لمَ لا تأتي معي و ندع الفتيات يتحدثون لوحدهم لدقيقة |
| Benimle gelip, büyüklerimize bunu göstermek zorundasın. | Open Subtitles | عليكِ أنتِ تأتي معي إلى الشيوخ وتعوضي الأمر |
| Benimle gelip gelmeyeceğini sormaya geldim ama sanırım ikimiz de cevabı biliyoruz. | Open Subtitles | . . اذن احب ان اسألك ان تأتي معي لكن اعتقد ان كلانا يعرف ماذا ستكون إجابتك |
| Acaba Benimle gelip bir iki şeyi aydınlığa kavuşturabilir misiniz? | Open Subtitles | أنا آمل أن تأتي معي وتوضحي لنا بعض الأمور |
| Burada oturup düşüncelere dalabilirsin, veya Benimle gelip Jenny'nin odasını bebek odasına çevirmeme yardım edebilirsin. | Open Subtitles | لذلك، يمكنك الجلوس هنا وعجن الموضوع لوحدك أو تستطيع أن تأتي معي ومساعدتي لنقل غرفة جيني إلى غرفة أطفال |
| Ama şimdi, kurt duyularını çalıştıracak ve Benimle gelip kıç tekmeleyeceğiz yoksa ben senin kıçını tekmelemeye başlayacağım. | Open Subtitles | الان سوف تضع بنطال الذئب وسوف تأتي معي وتركل بعض الاذناب |
| Benimle gelip bunu yapmama yardım etmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريد ان تأتي معي وتساعدني في وضع هذه؟ |
| Ama önce Benimle gelip, dopdolu motelimizin müşteriyle ilgilenip bana yardım etmeni istiyorum. | Open Subtitles | لكن أريد أن تأتي معي لتساعدني بالإعتناء بالزبائن بغرض تمويل النزل |
| Benimle gelip birkaç ipucu bulmak ister misin? | Open Subtitles | هل ترغب فى المجيء معي و الحصول على بعض النصائح؟ |
| Ya burada kalırsın ya da Benimle gelip özel bir şeylerin parçası olursun. | Open Subtitles | أو يمكنك المجيء معي و أن تكوني جزء من شيء خاص |
| Benimle gelip, telefonu kullanabilir. | Open Subtitles | يمكنه المجيء معي والتحدث عبر الهاتف |
| Ve Benimle gelip gelmeyeceğini merak ediyordum. | Open Subtitles | وكنت اتسائل اذا ما كنت تود المجيء معي |
| Ya da kredi kartınız varsa Benimle gelip Barney's deki pijamaları alabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا كانت لديك بطاقة إئتمان، يمكنك مرافقتي لمتجر (بارني) وشراء بيجامة كاشمير لي! |
| Onu yapmak yerine... beş dakikalığına Benimle gelip... yanıma oturup... benimle konuşmaya ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك بدلا من القيام بذلك, لخمس دقائق , تأتين معي... و تجلسين... |